ABD’nin saldırı helikopterlerini Dedeağaç’ta konumlandırması ne anlama geliyor?

ABD’nin saldırı helikopterlerini Dedeağaç'ta konumlandırması ne anlama geliyor?
Abone Ol

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Advert

ABD’nin Türkiye sınırına 40 kilometreden daha yakın Yunan şehri Dedeağaç’ta 30 saldırı helikopterini konuşlandırmasını değerlendiren Dr. Naim Babüroğlu “Silahlanma harcamasını 5 katına çıkaran Yunanistan silahlanma yarışına girmiş durumda. ABD ise Türkiye’ye ‘Yunanistan’ın yanındayız’ mesajı veriyor” dedi.

Hem Ege Denizi hem de Doğu Akdeniz’deki krizin tarafları olan ve 21 Temmuz’da sıcak çatışmanın eşiğinden dönen Türkiye ile Yunanistan, 5 yıl aradan sonra tekrar istikşafi görüşmelere başladı. Ancak görüşmeler, Yunanistan’ın artan silahlanmasının gölgesinde gerçekleşiyor. Zira Yunanistan, 2021 savunma bütçesi kapsamındaki silahlanma payını, 2020’ye göre 5 kat artırarak 2.5 milyar euroya yükseltmişti. 

Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, ülkenin tüm zorluklara rağmen askeri harcamalarını artırması gerektiğini savunuyor. Miçotakis aynı zamanda Rafale uçaklarının yanı sıra yeni fırkateynler, helikopterler, insansız hava araçları satın almak ve mevcut F-16 filosunu güncellemeyi planladığını dile getirdi.

Yunanistan’ın Fransa ve İsrail’le artan dirsek teması

Doğu Akdeniz krizinde Fransa ve İsrail ile dirsek teması halinde olan Yunanistan’ın bu yakın işbirlikleri Atina’nın silahlanmasında rol oynuyor. Fransa ile 18 Rafale savaş uçağı için anlaşma imzalayan Yunanistan aynı zamanda İsrail ile askeri işbirliğini güçlendiriyor. Yunan Savunma ve Maliye bakanlıkları, Yunan Askeri Araç Sanayii şirketinin (ELVO) İsrailli konsorsiyuma devrini, Türkiye’ye karşı savunma sanayini canlandırma ve güçlendirme çalışmalarıyla bağlantılandırıyor. 

Atina ve Washington’ın hız kazanan askeri tatbikatları

Yunanistan ayrıca bir süredir ABD ile yürüttüğü ortak askeri tatbikatlara da hız verdi. Ayrıca, Yunanistan’ın Dedeağaç şehrinde bulunan askeri üssün ABD’ye tahsis edilmişti. Bunun ardından Yunanistan’dan, ABD’yle ortak tatbikat sonrası Amerikan silahlı kuvvetlerine Trakya bölgesine askeri yığınak için izin verdiği haberi geldi. Türkiye ile Doğu Akdeniz’den Kıbrıs’a pek çok kriz noktası bulunan Yunanistan’ın 30 adet ABD saldırı helikopterlerini Dedeağaç’ta konumlandırmasına izin vermesi ne anlama geliyor? Konuyu Sputnik’e İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Emekli Tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu değerlendirdi. 

‘Eylül ayında Dedeağaç’ta Yunanistan ile ABD’nin ortak tatbikat yapması ‘Yunanistan’ın yanındayız’ mesajı veriyor’

Yunanistan’ın Türkiye sınırına 30 kilometre uzaklıktaki Dedeağaç şehrinde ABD’nin üs kurduğunu hatırlatan Dr. Babüroğlu, ABD ile Yunanistan’ın aynı zamanda sınıra çok yakın tatbikat gerçekleştirdiğini söyledi. 

Babüroğlu, Eylül ayında gerçekleştirilen bu tatbikatın Türkiye ve Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’deki gerginliğiyle eş zamanlı olduğunu söyleyerek “Tatbikat neredeyse NATO tarihinde bir ilk. İki NATO ülkesi olan Türkiye ve Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’de gerginliğinin tırmandığı esnada, NATO’nun en güçlü üyesi ve Türkiye’nin müttefiki ABD ile Yunanistan’ın bu tatbikatı yapması ‘biz bu gerginlikte Yunanistan’ın yanında yer alıyoruz’ demek. Türkiye’nin bunu şiddetle kınaması lazımdı. Tatbikatların ertelenmesi durumu her zaman söz konusudur. Bu ABD’nin Türkiye ile Yunanistan arasında ilişkiler açısından, üssün kurulmasından daha da anlamıydı. ABD’nin Dedeağaç’ta 30 saldırı helikopteri konuşlandırması sadece taktik düzeyde görülebilecek bir gelişme değil, aynı zamanda stratejik sonuçlara da neden olacaktır. Türkiye bunu düşünerek gerekli adımları atmalıdır” dedi. 

‘Lozan Barış Anlaşması’na göre asker bulundurulmaması gereken Dedeağaç’a üs kuran ve saldırı helikopteri konuşlandıran ABD’nin bu hamleleri Türkiye ile soğukluğun göstergesi’

Üs kurulan ve şimdi de 30 saldırı helikopterinin konuşlandırıldığı Dedeağaç’ın Türkiye’ye çok yakın olması sebebiyle, Lozan Barış Anlaşması’na göre askersiz bölge olması gerektiğine işaret eden Babüroğlu “Dedeağaç’ta asker bulundurulmaması gerekir. Lozan Barış Antlaşması gereği sınırı 30 kilometre mesafe olan bölge askersizleştirilmiş bölgedir. Dedeağaç kimi uzmanlara göre sınıra 30 kilometre mesafede, asker bulundurulmaması gereken bölge içerisinde kalıyor. Bu durum Türkiye ile ABD arasında oluşan soğukluğun da önemli bir göstergesidir. Ama burada tanklar var, şimdi de 30 tane saldırı helikopteri konuşlandırıyor. Bunlar Skorsky, Blackhawk helikopterleri aslında ulaştırma araçlarıdır fakat silahlandırılmış türdedir. Silahlandırılınca artık saldırı helikopteri oluyor. Demek ki ABD burasını kalıcı üs olarak kullanacak” diye konuştu.

‘ABD’nin Güney Kıbrıs’ı giderek silahlandırması, NATO üyeliğine hazırlaması anlamına geliyor’

Ekim 2019’da güncellenen ABD ile Yunanistan savunma işbirliği anlaşmasını hatırlatan Babüroğlu, Yunanistan ile sadece ABD’nin değil, Türkiye’nin karşı cephesinde bulunan İsrail, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri’nin de askeri işbirliğine gittiğine vurgu yaptı. Bu işbirliklerinin Güney Kıbrıs’la da olduğuna işaret eden Babüroğlu ABD’nin yavaş yavaş Güney Kıbrıs’ı silahlandırdığını ve amacının NATO üyeliğine hazırlamak olduğunu söyledi: 

“ABD aynı zamanda finansmanını sağlayarak Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nde güvenlik merkezi kurulması anlaşması yapıyor. Bu güvenlik merkezinin amacı ise; deniz, sınır, gümrük ve siber güvenlik eğitimleri verilmesi. ABD aynı zamanda Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ne 1974’te Kıbrıs Barış Harekatı’ndan itibaren uygulamış olduğu silah ambargosunu adım adım kaldırıyor. ABD artık Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni silahlandırıyor. Silah ambargosunun adım adım kaldırılması, ABD’nin Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni yavaş yavaş NATO üyeliğine hazırlıyor olması demek. Bu Yunanistan’ın işine yarar, Türkiye için tehdit olur. Türkiye 1952’den beri NATO üyesi veto hakkı da mevcut. Fakat bazen istemediğiniz bir karara ‘evet’ demek zorunda kalabilirsiniz. Bu Yunanistan’ın ve tüm Avrupa Birliği ülkelerinin arzu ettiği bir durumdur.”

‘Silahlanma payını 5 kat artıran Yunanistan silahlanma yarışına girmiş durumda’

Yunanistan’ın silahlanma payını 5 kat artırdığına dikkat çeken Babüroğlu, Yunanistan’ın Fransa’dan satın aldığı 18 adet Rafale uçaklarına vurgu yaptı. Yunanistan’ın uçak anlaşmasını Türkiye’yle istikşafi görüşmelerin başladığı gün imzaladığını söyleyen Babüroğlu “Bu Türkiye’ye karşı Fransa ile Yunanistan’ın stratejik işbirliği mesajının verilmesi anlamındadır. Yunanistan Savunma Bakanı ‘er ya da geç ABD ile F-35 uçakları için anlaşma imzalayacağız’ ve ‘18 adet Rafale uçağı güç dengesini değiştirecektir’ diyor. Yunanistan silahlanma yarışına girmiş durumda” dedi ve ekledi: 

‘ABD’nin de katılmasıyla Doğu Akdeniz Gaz Forumu daha da güçlenecek, Türkiye’ye karşı cephe oluşacak’

“Bir de Yunanistan Doğu Akdeniz Gaz Forumu’nda Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ile beraber bulunuyor. ABD de geçtiğimiz günlerde bu foruma katılmak için başvuruda bulundu. Bu forumda Mısır, İsrail, Yunanistan, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi, İtalya, Ürdün var ama forum ABD’nin katılımıyla daha da güçlenecek. Türkiye’ye karşı bir cephe oluşacak. İsrail Türkiye’ye de katılma çağrısı yapıyor ama Türkiye Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni bir devlet olarak kabul etmiyor. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin bulunduğu bir foruma dahil olmak tanınması anlamını taşır.”

‘Türkiye’ye ‘sözde stratejik ortak’ diyen ABD, CAATSA yaptırımlarıyla da Türkiye’yi hasım olarak gördüğü mesajını veriyor’

ABD’nin yeni Dışişleri Bakanı Anthony Blinken’ın Türkiye’ye ‘sözde stratejik ortak’ olarak nitelendirip, Yunanistan’a ‘anahtar müttefik’ demesinin, ABD’nin Türkiye’ye bakışını gösterdiğini ifade eden Babüroğlu “Bunun için Türkiye Suriye, Libya, Karadeniz, Güney Kafkasya ve Doğu Akdeniz cephelerinde ABD ile stratejik ortak olacak şekilde işbirliğini artırması Türkiye için bir tuzaktır. ABD’nin hasımları için uyguladığı CAATSA yaptırımları, Türkiye’ye de uygulandı. ABD bu yaptırımları düşman olarak kabul ettiği Çin, Rusya, İran ve Kuzey Kore’ye uyguluyor. O zaman ABD şu an itibariyle Yunanistan’ın yanında, Türkiye’nin karşısında ve NATO ittifakı içerisinde yer alan Türkiye’yi hasım olarak gören bir ülke. Ben bunun için ABD’yi hiçbir zaman müttefik olarak görmedim. ABD Türkiye’nin ne stratejik ortağı ne de müttefiki. Bu sebeple Türkiye izleyeceği denge politikalarında ABD’nin özellikle Suriye ve Libya’da atacağı adımları dikkatlice izlemeli ve tuzağa düşmemeli” dedi.

Yazıda ifade edilen görüş ve düşünceler, Sputnik’in görüşlerini yansıtmayabilir.

Bu Yazıya Tepki Ver
Giriş Yap

Habere Doğru ayrıcalıklarındandan yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!