Merkel’in başbakanlığındaki hükümet, şirketlerin dört ya da daha fazla üyeli yönetim kurullarında en az bir kadın üye bulunmasını zorunlu kılan yasa tasarısını kabul etti.
Avrupa’nın en büyük ekonomisinde iş dünyasının yönetim düzeyinde kadınlar aleyhine cinsiyet uçurumunun teşvikler ve gönüllülük temelli girişimlerle kapanmaması karşısında, Hıristiyan Demokrat-Sosyal Demokrat koalisyon hükümeti harekete geçti.
Angela Merkel’in başbakanlığındaki kabine, borsada işlem gören büyük şirketleri yönetim kurullarında en az bir kadın bulundurmak mecburiyetinde bırakan mevzuat çıkardı.
4 üyeden en az biri kadın olacak
Bakanlar kurulunun kabul edip parlamentoya gönderdiği yasa tasarısına göre 4 ya da daha fazla yöneticili şirketler yönetim kurullarına en az bir kadın atamak zorunda olacak.
Şirketlerin yönetim kurullarına kadın kotası zorunluluğu, Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) talebiydi.
Kamu kuruluşlarına da kadın kotası
Yönetim pozisyonlarında kadın kotası, resmi sağlık sigorta şirketleri, emeklilik sigortası, istihdam kurumu gibi kamu kuruluşları da etkileyecek.
Hisselerinin çoğunluğu kamu elinde bulunan şirketlerde daha sıkı kurallar geçerli olacak. Bu şirketler arasında yönetim kurulunda en az üç üye bulunanların en az bir üyeyi kadınlardan seçmesi gerekecek. Yönetim kurulu ya da teftiş kurulunda kadın bulundurmayı planlamayanların bu durumu gerekçesiyle bildirmesi gerekecek, bildirim zorunluluğunu yerine getirmeyenlere yönelik cezalar sertleştirilecek.
Almanya’da bağlayıcılığı bulunan kadın kotası daha önce büyük şirketlerin teftiş kurulları için geçerliydi, yönetim kurulları için gönüllülük esas alınmıştı.
Gönüllülükle yürümedi, yasalaştırmak farz oldu
Ancak gönüllülükle gelişme kaydedilememesi üzerine sunulan yasayla hükümetin güçlü bir işaret gönderdiğini söyleyen SPD’li Adalet Bakanı Christine Lambrecht, şirketlere “Yüksek nitelikli kadınların sunduğu fırsatlardan yararlanın” diye seslendi.
SPD’li Aile Bakanı Franziska Giffey de “Yıllardır gönüllükle değişim kaydedildiğini görmedik, ilerleme çok yavaş oldu” eleştirisinde bulundu.
Bu yasanın yönetici pozisyonlarındaki kadınlar için ‘dönüm noktası’ olduğunu söyleyen Giffey, “Almanya’nın geleceğe uygun modern bir toplum olma yolunda ilerlediğini gösterelim” çağrısı yaptı.
Avrupa’nın yüz karası
Almanya’da Frankfurt borsası DAX endeksine kayıtlı en büyük şirketlerin yönetim kurullarında kadın üyelerin oranı sadece yüzde 12.8. Bu oran ABD’de 28.6, Britanya’da 24.5, Fransa’da 22.2.
Üstelik Almanya’da koronavirüs pandemisi döneminde kadın temsiliyeti daha da azaldı. DAX endeksine kayıtlı şirketlerin neredeyse yarısının yönetim kurulları tümüyle erkeklerden oluşuyor, hiç kadın içermiyor.
Kadınların erkeklerle ücret eşitliği mücadelesi de devam ederken, Avrupa çapında kadınlar erkeklere göre ortalama yüzde 14 daha az ücret alıyor. Bu oran Almanya’da yüzde 20’ye kadar çıkıyor.
DAX’a kayıtlı şirketlerin hiçbirinin CEO’su kadın değil. İlaç devi Merck, mayısta şirketin başına halihazırdaki CEO Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Belen Garijo’yu getirerek kadınlara yönelik ‘cam tavanı’ kıracak.
