Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, biraz daha ekonomik imkan sağlanması, devlet/kamu imkanlarının biraz daha milli eğitim alanına kaydırılması durumunda ‘eğitimde kayıp meselesinin’ telafi edilmesinin kolaylaşacağını söyledi.
Prof. Dr. Osman Müftüoğlu, Hürriyet gazetesinde ‘Çocuklar hazır mıyız’ başlığıyla yayımlanan yazısında Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ile gerçekleştirdiği görüşmeyi aktardı.
Buna göre Selçuk, ilk olarak yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle uzaktan süren eğitimle ilgili olarak değerlendirmelerde bulundu.
EBA’da başarılı olduklarını belirten Selçuk, “Eksiklerimiz olmakla birlikte EBA üzerinden günde 3.5 milyon ders yapılabiliyor. Bu süreçte TRT EBA kanalında 10 bin ders içeriği ürettik. 800 binin üzerinde öğretmene de dijital eğitimler verdik. Neticede eğitimi aksatmamaya, öğretmenlerimizin dijital becerilerini de arttırmaya çalıştık” dedi. Selçuk, şöyle devam etti:
“Aynı süreçte imkânlarımızın el verdiği ölçüde ihtiyacı olan öğrencilere tablet dağıtımı yaptık, okullar için yarım milyar liralık hijyen malzemesi üreterek okullarımıza ulaştırdık. Okullar hijyen bakımından her türlü ekipmanla donatıldı.”
‘Çoğu öğrenci programı savsaklıyor’
Selçuk, bu süreçte ‘eğitimde fırsat eşitsizliği’ meselesinin önemli bir sorun haline geldiği fikrine katıldığını söyledi. “Elimizdeki imkânlarla bu fırsat eşitsizliğini minimuma indirmeye gayret ettik ve edeceğiz” ifadesini kullanan Selçuk, “Beni endişelendiren önemli konulardan biri de şu: EBA programına katılan öğrencilerimizdeki heves ve gayrette giderek artan bir azalma ve isteksizlik hali var. Çoğu öğrenci programı savsaklıyor. Aslında bunu uzayan belirsizlik halinin doğal bir sonucu olarak da kabul edebiliriz. Sadece bu veri bile okulları neden bir an önce açmamız gerektiğinin etkili bir kanıtı” diye konuştu.
Bu noktada Müftüoğlu, Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) bundan sonrasına, özellikle de uzun süredir ara verilen ‘yüz yüze eğitim aşamasına’ ciddi hazırlıklar yapıldığının anlaşıldığını söyledi.
Bir taraftan okul yöneticileri ve öğretmenleri için bilgilendirme kılavuzlarının hazırlandığını, diğer taraftan da veliler ve öğrenciler için son derece mükemmel detaylandırılmış rehber kitapçıkların devreye sokulduğunu anlatan Müftüoğlu, bu kitapçıkları çok değerli bulduğunu ifade etti.
“İçinde yazılanların yarısı bile yapılsa mesele hallolur” görüşünü dile getiren Müftüoğlu, öğrenci bilgilendirme rehberinde yer alan bazı başlıkların şunların olduğunu aktardı:
“- Yeterli ve kaliteli uyurum.
– Her gün düzenli egzersiz yaparım.
– Sağlıklı ve dengeli beslenirim.
– Sorunlarımı, kaygılarımı ailem ve öğretmenlerimle paylaşırım.
– Kişisel temizliğime ve hijyen kurallarına dikkat ederim.
– Maskesiz dışarı çıkmam.
– Okula gitmeden önce ateşimi ölçtürürüm.
– Halsiz ve yorgunsam ailemle paylaşırım…”
‘EBA altyapısı avantaj oldu’
Müftüoğlu, yazısının sonlarında şunları aktardı:
“Bakan Selçuk’un anlattığına göre pandemi öncesinde etkin bir ‘uzaktan eğitim’ yapılanmasına sahip olmamız, süreçte daha bir ay bir dolmadan EBA üzerinden uzaktan eğitime süratle geçmemizi sağlamış. Çoğu Avrupa ülkesinde bile bugün bile bulunmayan bu avantaj, Sayın Bakan’a göre eğitimde son derece önemli bir farklılık yakalamamızın başlıca nedeni olmuş. Anladığım kadarıyla ‘Nasıl ki salgın öncesinde sahip olduğumuz güçlü sağlık altyapısı salgınla mücadelemizi kolaylaştırmışsa, uzaktan eğitim altyapısı da eğitim meselesinde bize ciddi bir avantaj sağlamış’. Bakan diyor ki: ‘Eğer biraz daha ekonomik imkân sağlayabilirsek, devlet/kamu imkânlarını biraz daha Milli Eğitim alanına kaydırabilirsek bu çok endişe ettiğimiz ‘eğitimde kayıp meselesi’ni telafi etmemiz kolaylaşacaktır.'”
