Sedat Peker’in açıklamaları sonucunda gündeme gelen Yalıkavak Marina ile ilgili açıklamalarda bulunan Fatih Altaylı, “Herkes gücü yettiğince bir yerlere çökebiliyor; tüm bu ‘çökmelerin’ nedeni yargının ‘çökmüş’ olması” dedi.
HaberTürk yazarı Fatih Altaylı, ‘çökme’ kavramının ilk olarak Sedat Peker’in iddiaları sonrasında Yalıkavak Marina ile ilgili “Ben olmasan buraya mafya çökerdi” diyen eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar’dan öğrenildiğini söyledi.
“Bugünün Türkiye’sinde mafya olarak adlandırılan hukuk dışı yapılanmaların insanların ya da şirketlerin tapulu mallarına, kayıtlı şirketlerine, menkul ya da gayrimenkullerine ‘çökebileceğini’ ilk ondan duyduk” diyen Altaylı,” Mehmet Ağar’ın bu cümlesi ile Türkiye artık kişilerin malları, varlıkları, edinimleri üzerinde bir devlet garantisi olmadığını, garantinin ancak güçlü, etkili kişiler vasıtasıyla elde edilebileceğini en ‘devlet’ ağızdan duymuş oldu” ifadelerini kullandı.
“Gücü yeten istediği yere çöküyordu. En güvenilir kurum olması gereken devletin verdiği “tapu senedi” artık karşılıksız çıkabiliyordu. Herkes gücü yettiğince bir yerlere çökebiliyordu. Ve tüm bu ‘çökmelerin’ nedeni yargının ‘çökmüş’ olmasıydı. Vatandaşın güç odaklarına karşı son savunma hattı olan ve gücü gücü yetene olmasın diye güvendiğimiz yargıydı aslında asıl ‘çökmüş’ olan” diye yazan Altaylı, yazısının devamında, “Tatili erken kesip eve dönüyorum. Yokluğumdan istifade bizim eve de çökmesinler. Ne olur ne olmaz” dedi.