İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, “İstanbul, bugün 22 milyona yakın nüfusu besleyecek konuta sahip. Böylesi bir ortamda, hala, ‘2 milyon daha nüfus ekleyeceğiz. Bir proje yapacağız’ diyen aklı da şaşarak izliyorum. Şaşırarak, üzülerek, hatta isyan ederek izliyorum” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), şehirde kentsel dönüşüm çalışmalarını hızlandıracak yeni bir sistemi devreye aldı. İBB iştirakleri; KİPTAŞ, İstanbul İmar A.Ş. ve BİMTAŞ’ın ortaklaşa yürüttüğü ‘İstanbul Yenileniyor Platformu‘ tanıtım toplantısı, CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın ve İBB Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu‘nun katılımıyla Beyoğlu’ndaki Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi.
ibb.istanbul’un aktardığına göre konuşmasının başında İBB’nin 10 şirketinin Fortune 500 listesine girdiğini hatırlatan İmamoğlu, şunları kaydetti:
“Göreve başladığımızda, ilk 500’de 5 iştirakimiz vardı. Dün açıklanan liste ile bütün ekonomik daralmaların büyümesine rağmen ve bundan da en fazla belki de kamu alanın etkilenmesine rağmen, iştiraklerimiz 10 adedi, ciddi bir başarı ile Türkiye’nin ilk 500 firması arasına girmiştir. Bir anda 2 katına çıkan bir sayıya ulaşılması sağlanmıştır. Bu, gerçekten önemli ve değerli bir başarıdır. Gurur duyduk. Emeği geçen bütün yol arkadaşlarıma teşekkür ediyorum.”
Deprem ve kentsel dönüşüm meselesine başından beri seferberlik ruhuyla baktıklarını aktaran İmamoğlu, bu kapsamda, devletin ve konunun tüm paydaşlarını içine alan bir ‘Deprem Kurulu’ kurulması taleplerinin olduğunu yineledi. Kapsayıcı ve şeffaf bir ortamda yol yürünmesinin önemine dikkat çeken İmamoğlu, bu şekilde acil alınması gereken kararların öne çekilebileceğinin altını çizdi.
İstanbul merkezli bir Deprem Kurulu kurulması taleplerinin geçerliliğini koruduğunu vurgulayan İmamoğlu, “Herkesin bir bayrak çekip, ‘Ben, şunu yaptım. Ondan daha çok yaptım ya da ben bunu yaptım’ demesine gerek yok. Allah aşkına, burada insanlarımızın canından bahsediyoruz. Akşamdan sabaha yıkılma tehdidi ile binlerce binanın varlığından bahsediyoruz” ifadesini kullandı.
‘Hızlı hareket etmeliyiz’
Yakın zamanda yaşanan bina çökmelerinden örnekler veren İmamoğlu, Sarıyer ve Zeytinburnu’ndaki yıkımlarda şans eseri can kaybı olmadığını, Kartal’daki çökmede ise birçok vatandaşın enkaz altında kalarak yaşamlarını yitirdiğini hatırlattı.
Canların yitirileceği hiçbir yıkım olmaması dileğini vurgulayan İmamoğlu, “Hızlı hareket etmeliyiz. Üzerimize düşeni yapma konusunda gayret içerisindeyiz. Bütün kurumlarımızın iş birliği ile böylesi büyük bir çatı altında bir Deprem Kurulu’nun oluşması, içinde bilimin, finansmanın, tekniğin, yerel yönetimlerin, devletimizin bütün kurumlarının içinde olduğu; her gün sabah kalktığında işinin bu olduğu; başka hiçbir işinin olmadığı bir mekanizmayı İstanbul’da kurup, bu İstanbul’un derdini bir arada çözmenin yeminini edip, altına imza atmamız… Başka türlü olmaz” ifadelerini kullandı.
Bu işin siyaset mecrasıyla çözülemeyeceğinin altını çizen İmamoğlu, yarışmacı ve kurumsal rekabete ihtiyaç duyulmayan bir iş birliği sürecinin başlatılması gerektiğine vurgu yaptı. Söz konusu süreçte ‘güven’ unsurunun önemli olduğuna dikkat çeken İmamoğlu, vatandaşlara da maddi kaygılarını öne çıkaracak tavırlardan uzak durmaları uyarısında bulundu.
‘O aklı şaşarak izliyorum’
Kentlerde imar artışının, kentsel dönüşümün çözüm modeli olamayacağını yineleyen İmamoğlu, “Bunu, bir belediye başkanı kolay kolay söyleyemez. Hiçbir kişi, imar artışı ile bir kentsel dönüşüm modelinin tarafı olamaz. İstanbul, bugün 22 milyona yakın nüfusu besleyecek konuta sahip. Böylesi bir ortamda, hala, ‘2 milyon daha nüfus ekleyeceğiz. Bir proje yapacağız’ diyen aklı da şaşarak izliyorum. Şaşırarak, üzülerek, hatta isyan ederek izliyorum” dedi.
Vatandaşla yüklenici firmalar arasında teminat olmayı amaçladıklarını kaydeden İmamoğlu, kentsel dönüşümün sadece rant yoluyla, imar artışıyla ya da sübvansiyonla gerçekleştirilemeyeceğini belirtti. Bunun çok kötü örnekleri olduğunu aktaran İmamoğlu, şöyle konuştu:
“Bir belediye, bir kişi, bir bakanımız ya da bir başkası, ‘Kentsel dönüşüm’ dediğinde vatandaşın tüyleri diken diken olur duruma geldi bu yılların verdiği deneyimlerle. Şimdi bunu başka bir eksene döndüreceğiz; müşterek ortak akılla. Onun için istanbul yenileniyor.com’a hepinizi, sıkıntısı olan vatandaşlarımızı bekliyoruz. Bu anlamda bir planı uygulamak, süreci uygulayıp ya da uygulamamak yine vatandaşlarımızın elinde. Onların yetkisinde. Yani vatandaşlarımız imza atmadan, geçerli yeterli sayıyı bulmadan hiçbir kurumun oraya girme yetkisi yok. O bakımdan, bu anlamda diyoruz ki; ‘Hayatlarımız, yaşamlarımız yıkılmasın’ diye gelin, İBB’nin garantörlüğünde, gerçekten güven duyulan iştiraklerimizin süreci yönetiminde ve garantörlüğünde, güven duyacağınız, şeffaf bu sistemle kentsel dönüşüm noktasında İstanbullularla birlikte çok hızlı yol alalım. Emeği geçen arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. 3 iştirakimize de onlara katkı sunan kurum uzun çok değerli daire başkanlıklarına da teşekkür ediyorum. Şehrimize ve 16 milyon İstanbulluya hayırlı, uğurlu olsun diyorum.”