İthalatta kapsamı giderek genişleyen ‘gözetim uygulaması’ vergilerinde yeni düzene geçildi. Gözetim, ithalattan yerli üreticilerin zarar görmemesi ve vergi kaybı olmaması için belli ürünler için taban fiyat belirlenmesi ve gümrük vergilerinin bu fiyat üzerinden alınmasını öngörüyor.
Hürriyet’ten Hacer Boyacıoğlu‘nun haberine göre, artık ithalatçılar bu vergilerin iadesini talep edemeyecek. Konuyla ilgili düzenleme pazar günü TBMM Genel Kurulu’nda yasalaşan torba teklife dahil edildi. Ticaret Bakan Yardımcısı Sezai Uçarmak ise düzenlemenin, son dönemdeki davaların seyrinin değişmesi nedeniyle gerektiğini söyledi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’na bilgi veren Uçarmak şunları anlattı:
“Dünyada bir koruma eğilimi var, herkes kendi ürünlerini korumaya yönelik bir eğilim içinde, bir de dış ticaret politikası uyguladığınız ürünlerde nedense fiyatlar hemen böyle aşağıya doğru sönen bir şekilde iniyor. Aslında bunu engellemek için konulmuş şeyler bunlar. Fakat ilk zamanlarda çalışıyordu çünkü bunun en az on beş, yirmi yıllık bir geçmişi var hatta iki bin yıl öncesinde de var da… Ben 2003-2005’te Gümrükler Genel Müdürüydüm o zaman emsal fiyat uygulaması şeklinde başlamıştı, sonra ‘referans fiyat’ diye devam etti. Şimdi, efendim, önce siz ondan gözetim belgesi almasını istiyorsunuz, diyorsunuz ki: Ben senin fiyatının doğru olduğuna bakacağım. O da size defter belgelerini açmak istemiyor, diyor ki ‘Ben sizin dediğiniz fiyata yükselteyim fiyatı, ithalatı yapayım.’ Sonra, tabii, gümrük idaresi açısından bir problem yok çünkü fiyat yukarıya yükselmiş oluyor, onun üzerinden vergisini de almış oluyorsunuz. Fakat sonradan böyle bazı aklıevvellerin de yönlendirmesiyle önce mahkemelerde çoğunlukla biz kazanıyorduk, şimdi yavaş yavaş daha çok mükellefin kazandığı bir dava şekline büründü bu. Bin dolarlık da beyanname var, 1 milyon dolarlık beyanname de var. Gözetim uygulamasından dolayı 7 bin 324 tane dava var, bunların 3 bin 444’ü aleyhe, bin 773’ü de lehe sonuçlanmış. Şimdi, tabii, arkadaşlarımız mahkemelerle de görüşüyor. Yani niye görüş değiştiriyorsunuz, niye bu yöne doğru gidiyorsunuz? Tabii, şunun denmesini biz anlıyoruz: ‘Bu fiyatlar bunu göstermiyor kardeşim, siz afaki olarak bunu belirlemişsiniz.’ Bunu deme imkânı var ama dış ticaret politikası önlemlerini önemsizleştiren, etkisizleştiren bir yaklaşımın içinde değil…Biz de (yasal düzenlemeyle) diyoruz ki gözetimden kaçmak için eğer fiyatı sen yükseltmişsen sonradan gidip bunu iade alamazsın. Mahkemelerle daha farklı bir şekilde anlaşabilirdik aslında ama yani bunun üstesinden gelme şansımız yok gibi görünüyor.”
Gözetim uygulaması, yerli üreticinin korunması ve vergi kayıplarının önlenmesi amacıyla, eşyanın ithalatında üzerinden vergi hesaplanacak kıymetle ilgili, birim başına asgari bir fiyat belirlenmesi olarak tanımlanıyor. Gözetime tabi tutulan bir ürünün ithalatı, idare tarafından belirlenen tutar üzerinden vergi ödenmesi veya Ticaret Bakanlığı tarafından düzenlenecek gözetim belgesinin ve diğer evrakların sunulması halinde yapılabiliyor. Bu belgelerin çok kapsamlı ve birçok hassas bilgiyi içermesi nedeniyle, asgari fiyat üzerinden bildirim yapılması tercih ediliyor. Son yıllarda çıkarılan tebliğlerle biberon, avize, karpuz, cep telefonu, patates gözetim uygulamasına alınan ürünlerden bazıları oldu.