Kılıçdaroğlu: İzmir benzeri provokasyonlar her yerde olabilir, kimse provokasyonlara pabuç bırakmasın

Kılıçdaroğlu: İzmir benzeri provokasyonlar her yerde olabilir, kimse provokasyonlara pabuç bırakmasın
Abone Ol

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Advert

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, İzmir’de HDP il binasına yönelik düzenlenen saldırıyı hatırlatarak, “İzmir benzeri provokasyonlar her yerde olabilir, kimse provokasyonlara pabuç bırakmasın” dedi. Kılıçdaroğlu iktidara gelmeleri halinde Suriyelileri ‘kardeşçe’ Suriye’ye göndereceklerini de söyledi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısındaki konuşmasında HDP İzmir İl binasına düzenlenen saldırıyı hatırlattı ve “Belediye başkanı arkadaşlarıma şunu da söyledim, ’Provokasyonlara hepiniz hazırlıklı olun’, İzmir benzeri provokasyonlar her yerde olabilir. Sizden en büyük isteğim kentin seçimle gelen belediye başkanı olarak halkı sükûnete davet etmenizdir. Provokasyonlara pabuç bırakmayın” görüşünü dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın müzik saatiyle ilgili “Kimsenin kimseye rahatsız etme hakkı yok” sözlerine ilişkin olarak Kılıçdaroğlu, “Erdoğan müzikten rahatsız olmuş. Yahu arkadaş çifter çifter maaş alan beslemelerin var bundan rahatsız olmuyorsun da müzikten rahatsız oluyorsun. Devleti soyanlardan rahatsız olmuyorsun ama müzikten rahatsız oluyorsun. Her ay 10 bin dolar rüşvet alan siyasetçiden rahatsız olmuyorsun ama müzikten rahatsız oluyorsun” ifadesini kullandı.

“Sanattan, sanatçıdan ve müzikten rahatsız olan Erdoğan’ı gençlere teslim ediyorum” diyen Kılıçdaroğlu, “Önümüze sandık gelecek ve gençler gereğini yapacak” şeklinde konuştu.

Kılıçdaroğlu iktidara gelmeleri halinde Türkiye’deki Suriyelileri ‘kardeşçe’ Suriye’ye göndereceklerini belirterek, “İktidar olduğumuzda ilk yapacağımız işlerden biri Suriyelileri Suriye’ye kardeşçe göndermek olacaktır. Irkçılık yapmıyorum, onların evlerini yollarını, köprülerini, hastanelerini hepsini yapacağız. Avrupa Birliği finanse edecek” ifadesini kullandı.

Türkiye’de herkesin huzur içerisinde yaşamasını istediğini belirten Kılıçdaroğlu, “Yargı bağımsız olmalıdır. 83 milyonun iradesi bir kişiye teslim edilemez. Sizin iradenizle geleceğiz, Türkiye’yi aydınlığa kavuşturacağız hiç şüpheniz olmasın” diye konuştu.

Partisinin grup toplantısında konuşan Kılıçdaroğlu’nun açıklamaları şöyle:

Kavgayı değil barışı önceleyen bir anlayışla, öfkenin, intikam duygusunun olmadığı bir Türkiye’de yaşamak istiyoruz. Bugün yine Türkiye’nin bir kişinin iradesine teslim edilmesinin faturasını 83 milyon olarak ödüyoruz. Demokrasiyi, insan haklarını, adaleti, hakkı, hukuku savunuyoruz e dolayısıyla milletin iradesine her zaman saygılı olduk bundan sonra da saygılı olmaya devam edeceğiz. Diyeceğiz ki 83 milyonun iradesi bir kişinin iradesine temsil edilemez. 

‘Siyasi partileri kapatmak asla doğru değildir’

Siyasi partileri kapatmak onları farklı şekillerde topluma tanıtmak veya terör örgütleriyle onları bağlantılandırmak asla doğru değil. Varsa böyle bir şey elbette ki devletin savcıları, polisi, güvenlik görevlileri devreye girerler. Bu ülkede saygın hakimler varsa gerekli kararı verirler. Ama bu iş bir siyasi talimatla yapılırsa o doğru değil. Haksızlık kime yapılırsa yapılsın haksızlığa karşı çıkmak insan olarak bizim temel görevimizdir. Biz haksızlığa karşı durmak istiyoruz.  Demokrasilerde en büyük hakem halktır. Oy veriyorsa mesele yok vermiyorsa zaten tarihin çöp sepetine atılırsınız. Bu konuda hepimizin duyarlı olması lazım, demokrasi konusunda. Sadece kendimiz için değil bizim gibi düşünmeyenler için de demokrasi istemeliyiz.

  ‘İzmir benzeri provokasyonlara pabuç bırakmayın’

Belediye başkanı arkadaşlarıma şunu da söyledim, ’Provokasyonlara hepiniz hazırlıklı olun, İzmir benzeri provokasyonlar her yerde olabilir. Sizden en büyük isteğim kentin seçimle gelen belediye başkanı olarak halkı sükûnete davet etmenizdir. Provokasyonlara pabuç bırakmayın. Bu kişi 2016’dan bu yana psikiyatride tedavi görüyor. peki buna sağlam raporunu kim verdi? Psikolojik sorunları olan birinin eline silahı nasıl tutuşturuyorsunuz? Herhalde savcılar bunu da inceleyecektir.  Sizin iradenizle geleceğiz, Türkiye’yi aydınlığa kavuşturacağız hiç şüpheniz olmasın. İktidar olduğumuzda ilk yapacağımız işlerden biri Suriyelileri Suriye’ye kardeşçe göndermek olacaktır. Irkçılık yapmıyorum, onların evlerini yollarını, köprülerini, hastanelerini hepsini yapacağız. Avrupa Birliği finanse edecek. Suriye’de ve bütün Ortadoğu’da barışı sağlayacağız.

  ‘Erdoğan tayfası Cumhuriyet’ten intikam alıyor’

Cumhuriyetin ilk yıllarından beri kurulan ve bugüne kadar gelişmesini sağlayan bir kurumdur Makine Kimya Endüstri Kurumu. Hangi gerekçeyle anonim şirkete dönüştürüyorsun? Kırıkkale’de bu fabrikalar kurulurken burası 12 hanelik bir köydü. Sonra burası kasaba sonra il oldu. Ne diyorum bu tayfa bu Erdoğan tayfası cumhuriyetten intikam almak istiyor.  Silah fabrikalarını da birilerine pazarlamak istiyorlar. Kendi ailesi yapsın istiyorlar. Ya paraya doymadınız mı siz. Siz gitmeden önce dediniz ki “24 Nisan’a soracağım” Neden sormadınız? “Hamdolsun gündeme gelmedi” dedi. Şimdi ben soruyorum, 10 bin doları da soruyorum. Çık adam gibi cevap ver, adam gibi cevap vermezsen adam değilsin. Biliyorum feministler kızacak ama ne yapayım. Bulunduğu pozisyon itibariyle yolsuzluklarla mücadele etmesi, Türkiye’nin çıkarlarını savunması lazım. Yolsuzluklar mücadele etmiyor, üzerine örtüyor ve yolsuzluklardan besleniyor, Türkiye’nin çıkarlarını savunmuyorsa oradan ayrılması lazım.

‘Sanattan rahatsız olan Erdoğan’ı gençlere teslim ediyorum’

Erdoğan müzikten rahatsız olmuş. Yahu arkadaş çifter çifter maaş alan beslemelerin var bundan rahatsız olmuyorsun da müzikten rahatsız oluyorsun. Devleti soyanlardan rahatsız olmuyorsun ama müzikten rahatsız oluyorsun. Her ay 10 bin dolar rüşvet alan siyasetçiden rahatsız olmuyorsun ama müzikten rahatsız oluyorsun. Bu memlekette 10 milyonu aşkın işsiz var, baba oğul evde birbirinin yüzüne bakamıyor bundan rahatsız olmuyorsun müzikten rahatsız oluyorsun. Sanattan, sanatçıdan ve müzikten rahatsız olan Erdoğan’ı gençlere teslim ediyorum. Önümüze sandık gelecek ve gençler gereğini yapacak.

‘Tank palet fabrikası Katar’e peşkeş çekilirken sen neredeydin Bahçeli?’

Ben ve arkadaşlarım ve bütün dostlarımız, Türkiye’nin birliğinden ve bütünlüğünden yanayız. Biz şanlı ordumuzun tank palet fabrikasını Katar ordusuna peşkeş çekilirken itiraz eden kişileriz. Sen ise  Katar ordusuna peşkeş çekilirken alkışlayan kişiydin. Şimdi söyle bakalım şanlı ordumuzdan, vatanın birliğinden bütünlüğünden kim aysa? Biz kendi vatan topraklarını ve o topraklarda yatan Süleyman Şah türbesini  ve TC devletinin bayrağını indirip kaçıp toprağa düşmana teslim edenlerden yana değiliz. Biz oraya bir hafta içinde şanlı bayrağımızı dikmekten yanayız. Bunun sizin verdik. Sen ne yaptın? Kaçanları bayrağı indirenleri alkışladın. Ben ve bizim arkadaşlarımız vatanını milletini sevenler devleti yöneten bir kişinin mal varlığı dolayısıyla tehdit edilmesini içimize sindiremeyiz. Devletin en tepesindeki kişi bütün sırlarına vakıf olan bir kişi mal varlığı  dolayısıyla tehdit ediliyor ve sesini çıkarmıyorsa o kişi artık TC devleti için bir milli güvenlik sorunudur. Sen o sorunun yanındasın. 

‘Her ay 10 bin dolar rüşvet alan siyasetçiyi hiç merak etmedin mi Sayın Bahçeli?’

Her ay 10 bin dolarlık rüşveti alan siyasetçiyi hiç merak etmedin mi Sayın Bahçeli. Bir esnafın derdini dinledin mi Sayın Bahçeli? Bir çiftçiye gidip de nasılsın dedin mi Sayın Bahçeli? Ama biz eli yağlı olan tornacı ustasının elini uzat kardeşim senin elini sıkmak benim için şereftir diyen bir gelenekten geliyoruz. Biz ve bizim gibiler ve dostlarımız bu coğrafyada hiç kimsenin  yatağa aç girmemesini savunuyoruz. Sen saray ve beslemelerinin bir yerden beş yerden 11 yerden maaş alanları alkışlıyorsun. Vatanın birliğini ve bütünlüğünü sen mi savunuyorsun, ben mi! Hiç düşündün mü sayın Bahçeli? 83 milyon kişi Londra’daki bir avuç kişiye hizmet eder hale getirildi. Türkiye’nin  mali bağımsızlığını hiç düşündün mü? Borçlar genel müdürlüğü kuruldu sen bunu biliyor musun? Bilemezsin. Beslemelere alkış tutarlar, bayrağı indirip kaçanlar, egemen güçlere teslim olanlar Türkiye’nin bağımsızlığından özgürlüğünden bahsedemezler. O sözü biz söyler, o mücadeleyi biz yaparız o kavgayı biz veririz. Çünkü biz Cumhuriyet Halk Partisiyiz. 

Bu Yazıya Tepki Ver
Giriş Yap

Habere Doğru ayrıcalıklarındandan yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!