Gaziantep’te Başpınar Organize Sanayi Bölgesi’nde bir fabrikada çalışan 2 çocuk babası İbrahim Karaoğlan’a yanında çalışan arkadaşından koronavirüs bulaştı. Karaoğlan, kendisinde belirti olmadığı için virüsü annesi, babası ve ağabeyine bulaştırdı. 13 Ağustos’ta koronavirüse yakalanan işçi Karaoğlan, önce annesi Hanım Karaoğlan’ı, birer hafta ara ile babası Mehmet Güllü Karaoğlan’ı ve ağabeyi Sabit Karaoğlan’ı kaybetti. Karaoğlan ailesinden geriye kendisinin bir de iki kardeşinin kaldığını yaşlı gözlerle anlatan İbrahim Karaoğlan, “3 yakınımı kaybettim. Onun zorluğunu size anlatamam. Yaşayan bilir. Anlatırken bile içim titriyor” dedi.
ANNESİNE, BABASINA VE AĞABEYİNE BULAŞTI
Koronavirüsün kendisinde fabrikada yanında çalışan arkadaşından bulaştığını anlatan Karaoğlan, yan yana çalıştıkları arkadaşının testinin pozitif çıktığını söyledi. Bunun üzerine bölüm çavuşuna “Turgay’a korona virüs bulaşmış. Bana bir izin verebilir misiniz? Kendimi karantina alayım” dediğini aktaran Karaoğlan, “O da iş yoğunluğunu neden göstererek bana izin vermedi. Aradan 5 gün geçtikten sonra ben de rahatsızlandım. Ersin Arslan Devlet Hastanesine gittim. Orada bana korona virüs testi yaptılar. Test sonucum pozitif çıktı. Bunun üzerine çalıştığım fabrikayı aradım. Test sonucumun pozitif çıktığını rapor alacağımı söyledim. 14 gün rapor aldım. 14 günün sonunda testim negatife döndü ancak ben tam iyileşmediğim için bir 10 gün daha rapor aldım. Ardından bir hafta daha rapor aldım. Tabi süreç içerisinde annem vefat etti. Babam ve ağabeyim o sıra tedavi görüyordu. İş yerine gidip annemin vefat ettiğini kendimin de iyi olmadığını söyledim. Çünkü koronavirüs ciğerlerime baya hasar vermişti” ifadelerini kullandı.
“3 CENAZEM OLDU, ARDINDAN İŞTEN ÇIKARILDIM”
Fabrikanın kendisini ücretsiz izine çıkardıktan bir gün sonra ağabeyinin öldüğünü dile getiren Karaoğlan, “Sonra babam vefat etti. Ben anneme, babama ve ağabeyime temas ettim. Ancak belirti olmadığı için bana korona virüs bulaşmış olabileceğini bilmiyordum. Fabrika da ilk arkadaşımız pozitif çıktığında ona temas eden işçileri karantina aldırmış olsaydı, belki de ben annemi, babamı ve abimi kaybetmiş olmayacaktım. Benim de hala sağlık sorunlarım devam ediyor. İlaç kullanmaya devam ediyorum. Korona virüsün vücuduma verdiği hasar hala sürüyor. 3 cenazem oldu. Üzerine hastayken beni işten çıkardılar. Eve geçen hafta işten çıkarıldığıma dair kağıt geldi. Fabrikayı aradım sordum. Bana ‘yapacak bir şey yok’ dediler. Benim orada bir yıllık emeğim var. Haftanın tüm günleri ful çalışıyordum. Ben yine sesimi çıkarmadım. Çalışmaya devam ettim. Kimse arayıp da bir başsağlığı bile dilemedi” şeklinde konuştu.
“ANLATIRKEN İÇİM TİTRİYOR, ÇOK ZOR”
İşten çıkarılma nedeni olarak da kod-29 yazıldığını söyleyen Karaoğlan, “Kod-29 da işyerinde ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sergilemeye dair bir koddur. Ben iş yerine kötü niyet mi beslemişim? Ben ekmeğimin peşindeyken iş yerinde korona virüse yakalandım. Korona virüse yakalanmak benim mi suçum? 3 canımı, yakınımı kaybettim. Onun zorluğunu size anlatamam. Yaşayan bilir. Anlatırken bile içim titriyor. Çok zor. Annem, babam ve abim vefat etti. Geriye iki kardeşim kaldı. Yani kim kendinden şüphe ederse hemen karantinaya girsin. Hiç riske atmasın” diye konuştu.