Manisa’da bir araçta ölü bulunan 4 gençten Neşet Dalgın’ın yanında çalıştığı berber, “Kimseye kötülüğü dokunmazdı” dedi. Dalgın’ın komşusu, oturdukları mahallede özellikle Serkan ve Neşet’in sevildiğini, düşmanları olmadığını belirterek, “Bu çocuklar altın değerindeydi” ifadesini kullandı. Olay yerinde beşinci bir kişi olup olmadığı araştırılıyor.
Manisa‘nın Ahmetli ilçesine bağlı Kestelli mahallesinde jandarma tarafından aynı yerde 4 kişinin cansız bedeni bulundu. Ova yolundan traktörle geçen bir çiftçinin fark etmesi sonucu olay yerine gelen jandarma ekiplerinin incelemelerinde 20 yaşındaki Ümit Zangal, 23 yaşındaki Serkan Zangal, 22 yaşındaki Muharrem Zengin ve 25 yaşındaki Neşet Dalgın‘ın öldürüldüğü belirlendi.
Dört arkadaşın cenazeleri Turgutlu Devlet Hastanesi morguna kaldırılırken, olay yerinde bir adet av tüfeği bulundu. Yapılan ilk incelemelerde gençlerden üçünün av tüfeği ile başlarından vurulduğu, Muharrem Zengin’in bedeninde ise delici, kesici veya ateşli silahla yapılmış bir iz olmadığı, boynunun kırılmış olduğu tespit edildi.
Olay yerinde beşinci bir kişinin olup olmadığına dair inceleme çalışmaları sürerken, arabanın çevresinde farklı bir ayak izine rastlanmadığı öne sürüldü.
‘Hiç düşmanları olmayan, altın değerinde çocuklardı’
Otomobilde arkadaşları ile birlikte ölü olarak bulunan gençlerden 25 yaşındaki Neşet Dalgın’ın Alaşehir’de yaklaşık 5 yıl yanında çalıştığı berber, Gazete Duvar’dan Cihan Başakçıoğlu’na konuştu. Adını vermek istemeyen berber, şunları söyledi:
“Neşet 18 yaşında benim yanımdan ayrıldı. Çocuk yaşta bizim yanımıza girmişti. Sınavlara girdi, kalfalık belgesi aldı. Daha sonra babası sigortalı bir iş için başka bir yerde çalıştırmak istedi. Sonrasını çok fazla bilmiyorum. Ancak bildiğim çok iyi bir çocuk olduğuydu. Kimseye kötülüğü dokunmazdı. Küçüklükten beri eli ekmek tutuyordu. Hiç kötü bir huyu yoktu. Herkesin başı sağ olsun, yakınlarına Allah sabır versin.”
Neşet Dalgın’ın bir komşusu ise bütün mahallelinin özellikle Neşet ve Serkan’ı çok sevdiğini ve hiç düşmanları olmadığını ifade ederek şunları anlattı:
“Neşet ve Serkan ikisi de pırlanta gibi çocuklardı. Hacıbey Mahallesi’nde otururlardı. Bu iki çocuğu bütün mahalle severdi. Etliye, sütlüye karışmayan, birbirinden ayrılmayan bir ikiliydi. Ümit’i çok fazla tanımıyorum. Ama hiçbirisinin duyduğumuz kötü huyları, alışkanlıkları yoktu. Bu olay nasıl oldu bilmiyoruz. Herkes şokta. Ben de dün akşamdan beri kendime gelemedim. Söyleyecek bir şey de bulamıyoruz. Hiç düşmanları olmayan, altın değerinde çocuklardı.”