Milli Saraylar Başkanı Yıldız: Sadece Topkapı değil pek çok müzeden eser gidecek Çamlıca Müzesi’ne

Milli Saraylar Başkanı Yıldız: Sadece Topkapı değil pek çok müzeden eser gidecek Çamlıca Müzesi'ne
Abone Ol

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Advert

Milli Saraylar Başkanı Yıldız, “Milli Saraylar’ın yıllık ürettiği 200-250 milyon gibi bir geliri var. Bundan biz ülke olarak iftihar etmeliyiz. Kamu bütçesine yük olmadan Milli Saraylar restorasyon hizmetlerini yürütebiliyor. Hiçbir zaman kaynak sıkıntı çekmiyor” açıklaması yaptı.

Topkapı Sarayı’nın 2019 yılında Milli Saraylar’a bağlanmasıyla pek çok tartışma başladı. Son olarak Arkeoloji Müzeleri depolarının Atatürk Havaalanı’na taşınması kararıyla birlikte gözler yine Milli Saraylar’a çevrildi. Milli Saraylar Başkanı Yasin Yıldız da Milliyet’ten Efnan Atmaca’ya yaptığı açıklamaların bir bölümü şöyle:

Topkapı Sarayı’nda şu anda kaç eser sergilenebiliyor?

1200 taşınabilir eser sergiliyoruz. Sayımlarımızda tespit ettiğimiz eser sayısı 199 bin. Bunun dünya müzelerinde olduğu gibi biz de en azından yüzde 10’unu sergileyip birkaç yıl sonra tekrardan koleksiyonları farklı eserleri ziyaretçiyle buluşturmayı arzu ediyoruz. Bu noktada ciddi bir çalışmamız var.

Bu noktada depo sorunu ortaya çıkıyor. Havaalanlarına yapılacak depo müzeler çok tartışıldı. Topkapı’nın depo sorunu nasıl halledilecek?

Depoların tamamı sayıldı. Kendi uzmanlarımızdan oluşan 13 ekiple sayım bir yıl sürdü. Her ekibin içinde de sanat tarihçisi, mimar, arkeologlar yer aldı. Topkapı Sarayı’nda 35 civarında depo devraldık. Topkapı Sarayı’nın 1924’te müzeleşmesinin ardından mekanların çok tarihi olması ve dönem olarak birbirinden çok farklı binalar olması dolayısıyla hep depo sorunu olmuş. 199 bin eserin sayımı tamamlandı. Şu an koleksiyonlardaki tasnif çalışmaları devam ediyor. Sayımın ardından bunların 1924 tahrir defterlerine kadar karşılaştırmaları, kıyaslamaları yapılıyor. Üniversitelerden hocalar bizimle çalışıyor. Bu yıl sonu itibariyle depo diye bir sorun kalmayacak. Gülhane Seririyat Hastanesi kampüsümüzün içinde ve fevkalade nitelikli bir bina. Ama bir 19. yüzyıl binası. Bu binanın restorasyonunu tamamladık. 25 tane obje deposu olarak planlandı. İklimlendirmesinden eser takibine kadar tüm safhalar için çalışmalar yaptık. Buranın içinde 25 tane atölyemiz olacak. Eser binanın içinden hiç çıkmadan depodan restorasyona gidip sergilenecekse sergileneceği mekâna; depolanacaksa depomuza gidecek. Dolmabahçe Sarayı’ndaki depomuzda 65 bin eseri ziyaretçi görebilir. Topkapı Sarayı’nda da hedefimiz bu.

Topkapı Sarayı, Milli Saraylar’a geçtiğinden beri pek çok konuda eleştirildiniz. Milli Saraylar’ın yapısı da bu konulardan biri. Nasıl bir yapı söz konusu?

Yapıcı eleştirilerin hepsi çok saygıdeğer. Milli Saraylar’ın kurumsal yapısının dünyadaki pek çok ülkede örnekleri var. Saray Müzeciliği bir yapı. Türkiye’deki sarayların da aynı çatı altında toplanması bir milat. Kültür Bakanlığı’nın o kadar yüküne rağmen Milli Saraylar daha butik bir ihtisas kurumu, ihtisas alanı da saraylar. Böyle bir perspektif varken burada yanlış olan ne olabilir? Milli Saraylar’ın 40 yıllık bir restorasyon ve müzecilik deneyimi, birikimi ve 6 milyon turist ortalaması var. Tüm bunlar ortadayken bu eleştirilerin önemli bir bölümünü haklı bulmuyoruz. Bazı önyargıları kırmakta zorlanıyoruz. İnşallah kırılacak. Ben bundan endişe etmiyorum. Topkapı Sarayı, Cumhurbaşkanlığı’na bağlandığı zaman Milli Saraylar’ın buranın geliriyle Cumhurbaşkanlığı’nın finanse edileceği söylendi. Halbuki bu gelirler ancak restorasyon hizmetinde; o da tarihi eser olursa kullanılabilir. Bu mevzuatta çok net. Milli Saraylar’ın yıllık ürettiği 200-250 milyon gibi bir geliri var. Bundan biz ülke olarak iftihar etmeliyiz. Kamu bütçesine yük olmadan Milli Saraylar restorasyon hizmetlerini yürütebiliyor. Hiçbir zaman kaynak sıkıntı çekmiyor.

Darphane binalarının depo olması gündeme geldi. Sonra ofis olacağı söylendi. Oradaki son durum nedir peki?

Ofis değil müze oluyor. Çok önem verdiğimiz Porselenler Müzesi projemiz var. İlber Ortaylı Hocamız danışman komitesi üyesi. 13 bini Çin olmak üzere çok ciddi bir porselen koleksiyonumuz var. Darphane binalarının talihsizliği Arkeoloji Müzesi’nin yıllardır çok ağır bir yükü olması. Arkeoloji Müzesi’nin bulunduğu kampüste sergileme imkânı yok. Kültür Bakanlığı’ndaki meslektaşlarımızla irtibat halindeyiz. Yıllık 8 bine yakın eser girdisi olan müzeden bahsediyoruz. Mutlaka bir yerlerde modern depolara sahip olması lazım.

Darphane binaları size geçince kimseyi içeri sokmadığınıza dair haberler de geldi.

Yıkılma tehlikesi olan bir binaya biz de girmedik. Önlemlerini aldıktan sonra da hep beraber girdik. Bunların hepsi bizim kurumlarımız. O eleştiriler gerçek olsaydı Veliaht Dairesi otel olurdu. Bir dönem o da söylenmişti. Darphane de müze olacak, ziyaretçiyle buluşacak. Darphane binalarındaki ofise ne Milli Saraylar’ın ne Kültür Bakanlığı’nın ihtiyacı var. Kaldı ki orası Topkapı Sarayı’nın atölyeleri. Bugün gördüğümüz eserlerin önemli bir kısmının saray için üretildiği atölyeler. Darphane binaları çok yakın bir tarihte toplumla buluşuyor.

Topkapı Sarayı’ndan Çamlıca Müzesi’ne eserler gideceğine dair haberler de var. Eser gidecek mi?

Bunun doğruluk payı var. Çamlıca Müzesi’yle ilgili bir çalışma Kültür Bakanlığı döneminde başlamış. 10 bin metrekare alanlık modern bir müzeden söz ediyoruz. Sadece Topkapı değil Türkiye’nin pek çok müzesinden eser gidecek oraya. Topkapı Sarayı’nın koleksiyonlarını alıp gitmek değil çeşitli müzelerin koleksiyonlarından karma bir sergi oluşturma projesi söz konusu. Zannediyorum her müzeden seçilen eser sayısı 100 civarında olacak.

 

Bu Yazıya Tepki Ver
Giriş Yap

Habere Doğru ayrıcalıklarındandan yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!