Nükleer zirve başladı: ‘Türkiye nükleer sektöre, Akkuyu Nükleer Güç Santrali ile hızlı bir giriş yaptı’

Nükleer zirve başladı: ‘Türkiye nükleer sektöre, Akkuyu Nükleer Güç Santrali ile hızlı bir giriş yaptı’
Abone Ol

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Advert

Sputnik’in medya partnerliğini üstlendiği 4. Nükleer Santraller Fuarı ve 8. Nükleer Santraller Zirvesi başladı. Nükleer enerji sektörünün önemli oyuncularını bir araya getiren etkinlik, pandemi dolayısıyla sanal olarak gerçekleşiyor.

Rusya Devlet Nükleer Enerji Kurumu’nun (Rosatom) ana sponsor, Sputnik’in ise medya partneri olduğu  4. Nükleer Santraller Fuarı ve 8. Nükleer Santraller Zirvesi (NPPES) başladı. Pandemi nedeniyle sanal ortamda gerçekleşen etkinlik Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve TÜBİTAK’ın destekleriyle Nükleer Sanayi Derneği (NSD) ve Ankara Sanayi Odası (ASO) tarafından düzenleniyor. 

Türkiye, Ortadoğu ve Afrika’nın en önemli nükleer etkinliği olan zirvenin açılışında konuşan Nükleer Enerji Ajansı Genel Müdürü William D. Magwood “Türkiye Nükleer Enerji Ajansı’nın uzun süredir üyesi. Aslında Türkiye genellikle fosil yakıt kullanıyor. Türkiye’nin enerjisinin önemli bir kısmı kömür ve doğalgazdan tedarik ediliyor. Şimdi bu değişmek üzere, inşaatlar devam ediyor. Hazır olduğunda nükleer elektrik üretimi açısından çok önemli faaliyetler gerçekleştirilecek” dedi.

Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Başkanı Hasan Mandal da “TÜBİTAK finansman kuruluşu olarak faaliyet gösteriyor, aynı zamanda araştırma kısmında da varız. Reaktörler, hidrojen üretimi ve desalinasyonu konusunda ekstra bazı gelişmelere imza atmaya çalışıyoruz. Güvenliğin iyileştirilmesi için hem daha az atık üretecek hem de daha iyi maliyet etkinlik sağlanacak şekilde faaliyetlerimizi yürütüyoruz” ifadelerini kullandı. 

‘Ankara, Türkiye’nin yüksek teknolojili üretim yapan en önemli kentidir’

Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir konuşmasında Türkiye’de hızla gelişen nitelikli insan kaynağı ve yüksek teknoloji üretme kabiliyetinin geliştiğine dikkat çekti. Özdebir “Ankara, Türkiye’nin yüksek teknolojili üretim yapan en önemli kentidir. Ankara sahip olduğu 119 Ar-Ge merkezi, 43 tasarım merkezi, 10 Teknoloji Geliştirme bölgesi  ve  13 Organize Sanayi Bölgesi ile Türkiye’nin diğer illerine göre önemli bir üstünlüğe sahiptir. Ankara, bölgesel sanayi içinde ileri ve orta-ileri teknoloji alanlarında en çok yatırım yapılan bölgedir.  20’den fazla üniversitesiyle nitelikli insan kaynağı açısından da açık ara Türkiye’nin en avantajlı kenti Ankara’dır” diye konuştu. 

‘Rusya, Fransa gibi pek çok ülkenin nükleer kuruluşlarıyla işbirliği anlaşmaları imzaladık’

Ankara’da 10 yıldan fazla zamandır nükleer enerji konusunda çeşitli çalışmalar yürüttüklerini belirterek “2017 yılından bu yana da Nükleer Sanayi Kümelenmesi Projesi NÜKSAK ile sanayicimizin nükleer alanda üretim yapma kabiliyetlerini geliştirmeye çalışıyoruz. Kümemizde ülkemizin çeşitli kentlerinden 70 civarında firma bulunmaktadır. Bu süreçte Rusya, Fransa, Japonya ve Çek Cumhuriyeti’nin de aralarında yer aldığı bir çok ülkenin nükleer alandaki kuruluşlarıyla işbirliği anlaşmaları imzaladık ve ortak çalışmalar yürüttük” dedi.  

‘Hedefimiz sadece Türkiye değil, dünyada yapımı süren nükleer santrallere ürün verebilmek’

Uluslararası işbirliklerinin önemsediklerinin altını çizen Özdebir “Burada hedefimiz sadece Türkiye değil, dünyanın her tarafında yapımı süren nükleer santrallere ürün verebilmektir. Bunu için de uluslararası işbirliklerini önemsiyor, bunları geliştirebilmek için çaba gösteriyoruz. Kümemizde yer alan firmaların sayısını her geçen gün artırmaya çalışıyoruz ancak bu işbirliği girişimlerimiz sadece küme firmalarımızla da sınırlı değil. Dünyanın her tarafından gelen talepleri ülkemizdeki en doğru firmalara yönlendirmenin çabası içindeyiz” dedi. 

‘Türkiye’nin kendi reaktörünü üretebilmesi gerektiğini düşünüyoruz’

Özdebir “Nükleer enerji konusunda 10 yıldan bu yana yürüttüğümüz çalışmalar bu konuda bize önemli bir birikim sağladı. Nükleer teknoloji üreten ülkeler grubuna dâhil olabilmek için önümüzde bir fırsat bulunduğunu ve artık Türkiye’nin kendi reaktörünü üretebilmesi gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu ve ekledi: 

“Ankara Sanayi Odası olarak böyle bir çalışmaya öncülük ediyoruz. Hedeflediğimiz reaktör ise ülkemizin dünyanın en büyük rezervlerinden birine sahip olduğu toryum ile çalışacak 4. nesil Ergimiş Tuz Reaktörüdür.”

‘Türkiye nükleer sektöre, Akkuyu Nükleer Güç Santrali ile hızlı bir giriş yaptı’

Türkiye Nükleer Sanayi Derneği Başkanı Alikaan Çiftçi konuşmasında nükleer sektörün katma değeri yüksek ürün üretebilmenin önemli aşamalarından biri olduğuna vurgu yaparak “Türkiye nükleer sektöre, Akkuyu Nükleer Güç Santrali ile hızlı bir giriş yaptı. Şu anda projede 400’den fazla yerli firmamız iş yapıyor. Nükleer sanayiye yönelik üretim yapmaya başlayan firmalarımızın projede kazandığı kabiliyetler, diğer sanayi kollarında da katma değeri yüksek ürünler üretmemize aracılık edecek. Yerli sanayimizin, nükleer enerji yatırımlarıyla yepyeni bir ivme kazanacağına, küresel şirketlerle kurulacak işbirlikleri ile, geleceğin küresel tedarik zincirinde, ülkemiz adına önemli bir potansiyel oluşturulabileceğine inanıyoruz” dedi.

‘Akkuyu NGS’de şu an itibariyle yüzde 80’i Türk vatandaşı olmak üzere yaklaşık 11 bin kişi çalışıyor’

Çiftçi “Nükleer sanayinin, yerli firmalarımızın iş hacmini ve niteliğini artırmasının yanı sıra bir de önemle üstünde durmamız gereken bir başka boyutu da istihdam. Proje aşamalarına göre istihdam oranları değişen Akkuyu NGS’de şu an itibariyle yüzde 80’i Türk vatandaşı olmak üzere yaklaşık 11 bin kişi çalışıyor. Projenin en yoğun dönemlerinde toplam istihdamın 15 bin kişiye çıkması ve işletme döneminde ise 4 bin kişiye iş olanağı sağlaması planlanıyor. Rusya’da eğitim alan yaklaşık 200 Türk mühendisimiz de Akkuyu NGS’de işe başladı ve projede yer alan donanımlı Türk mühendislerimizin sayısı her yıl yeni mezunlarla artmaya devam edecek. Yerli katkının artırılması ile tedarik süreçlerinde de istihdamın artırılmasını sağlamak, önemli hedeflerimizden bir tanesi” diye konuştu.

‘Akkuyu Nükleer’de 3 ünite de eş zamanlı yapım sürecinde’

Akkuyu Nükleer Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Anton Deduşenko ise konuşmasında Türkiye ve Rusya’nın yaptığı projeye değinerek şu ifadeleri kullandı: 

“2020’de Uluslararası Enerji Ajansı, enerji sektörü için sürdürülebilir toparlanma planını tasarladı. Bunun 3 tane ana hedefi var. İstihdamı koruma ve yeni istihdam yaratma, ekonomik büyümeyi canlandırma, enerjide sürdürülebilirliği ve dayanıklılığı geliştirme. Yeni nükleer projelerinin dünyada hayata geçirilmesi bu 3 hedefi de karşılıyor. Türkiye’de gerçekleştirilen Akkuyu Nükleer Santrali de bunun bir istisnası değil. Projemiz iyi bir ilerleme kaydediyor. Mart ayında 3 numaralı ünitenin yapımının başlangıcını gerçekleştirdik. Şimdi 3 ünite de eş zamanlı yapım sürecinde. 

‘Akkuyu Nükleer’in tedarikçi listesine baktığımızda 400’den fazla Türk firmayı görebiliyoruz’

4. ünite için de Türk NDK’dan yapım ruhsatını bekliyoruz. Akkuyu Nükleer 35 milyar kilowatt/saat üretimini yılda gerçekleştirecek. Bu da Türkiye’nin güç tüketiminin yüzde 10’unu karşılayacak. Zaten projenin şu anda nüfus çeken noktaya dönüştüğünü söyleyebiliriz. Yerelde aynı zamanda üretimi de geliştiriyor, iş yaratıyor. Pek çok uluslararası firma için sözleşmelere kaynaklık ediyor. Türk ortaklarımızla beraber mal ve hizmet temininde ihale üzerine çalışıyoruz. Yapım aşamasına baktığımızda bunun yüzde 40 olduğunu söyleyebiliriz. Bugün tedarikçi listesine baktığımızda 400’den fazla Türk firmayı görebiliyoruz” dedi.

Rolls Royce SMR CEO’su Tom Samson ise, Türk pazarı içim SMR teknolojisinin başvurusunun yapıldığını ve fizibilite aşamasının yakın olduğunu söyledi. 

‘Türkiye, 4. nesil reaktörlere yönelik yeni trendleri de yakından takip ediyor’

Açılışta konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Nükleer Enerji ve Uluslararası Projeler Genel Müdürü Afşin Burak Bostancı şu ifadeleri kullandı: 

“Nükleer santraller ülkemizin de enerji stratejisinde önemli bir konumdadır. Bu alanda Türkiye toplam 12 nükleer reaktöre sahip olacak, 3 nükleer santrali kurmayı planlamaktadır. Bunlardan ilki için 2010 yılında Rusya Federasyonu ile bir hükümetler arası anlaşma imzaladık. İlk ünitesini cumhuriyetimizin 100. yılına denk gelen 2023’e kadar elektrik üretimine başlamasını planlıyoruz. Diğer üniteleri de birer yıl arayla devreye almayı umut ediyoruz. Diğer iki santralin kurulumuna yönelik saha seçim süreci ve müzakere hazırlık çalışmaları devam ediyor. Ülkemiz 4. nesil reaktörlere yönelik yeni trendleri de yakından takip ediyor. Nükleer enerjiyle, enerji arz güvenliğimizin sağlanmasına katkı sunacaktır.”  

Yazıda ifade edilen görüş ve düşünceler, Sputnik’in görüşlerini yansıtmayabilir.

Bu Yazıya Tepki Ver
Giriş Yap

Habere Doğru ayrıcalıklarındandan yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!