Önde gelen Rus virologlar, yaygın söylentilerinin aksine Sputnik V aşısının insan genomunu etkilemediğini ve içerdiği adenovirüslerin insan vücudunda çoğalma yeteneğine sahip olmadığını kaydetti.
Ura.ru haber ajansına konuşan Rus virologlar, Rusya’nın yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgına karşı geliştirdiği Sputnik V aşısı ile ilgili popüler bir miti çürüterek, aşının insan genomunu etkilemediğini ve içerdiği adenovirüslerin insan vücudunda çoğalma yeteneğine sahip olmadığını ifade etti.
Moskova Devlet Üniversitesi Biyoloji Fakültesi’nden Prof. Dr. Aleksey Agranovskiy, “Adenovirüs, ‘vahşi’, değişmemiş haliyle olsa da hücrelerimizin çekirdeğine girerek, orada bir epizom, ayrı bir birim olarak varlık gösteriyor. Çekirdek ile etkileşmiyor, DNA ile etkileşime girmiyor, hiçbir yere entegre olmuyor” açıklamasında bulundu.
Rus uzman, adenovirüsün sadece özel bir fermenter hücre kültüründe çoğalabildiğini ve aşılamadan sonra insan hücrelerinde yaklaşık iki hafta kaldığını ifade etti.
Novosibirsk Devlet Üniversitesi Biyoteknoloji ve Viroloji Laboratuvarı Başkanı Prof. Dr. Sergey Netesov da benzer bir görüş beyan ederek, Sputnik V aşısının yaratıldığı adenovirüslerdeki genomun bir parçasının özellikle kaldırıldığını belirtti.
Rusya’daki Gamaleya Enstitüsü tarafından geliştirilen Sputnik V, dünyada yerel bir sağlık otoritesi tarafından tescil edilmiş ilk koronavirüs aşısı ve şimdiye dek Türkiye dahil 67 ülkede kullanım için onaylandı.
Sputnik, antikor üretmesi için vücuda virüsün genetik kodlarını taşıyan bir viral vektör aşısı. Söz konusu genetik kod, insan adenovirüsü içinde vücuda aktarılıyor. Adenovirüsün, üstünde daha önce pek çok araştırma yapılmış bir aracı olması nedeniyle aşının son derece güvenli olduğu biliniyor.
Ocak ortalarında toplu aşılamanın başladığı Rusya’da Sputnik V’nin yanı sıra Vektor Merkezi’nin geliştirdiği EpiVakKorona ve Çumakov Merkezi tarafından geliştirilen KoviVak aşıları kullanılıyor. Rusya Sağlık Bakanlığı’nın tescil ettiği Sputnik V’nin tek bileşenli versiyonu olan Sputnik Light aşısının ise yeniden aşılanan ya da hastalığı geçiren kişilerin aşılanmasında kullanılması planlanıyor.
