Viyana’da gerçekleşen askeri güvenlik ve silahların kontrolü konulu görüşmelerde Rus heyetine başkanlık eden Konstantin Gavrilov, Washington’un tutumunun netleşmesi halinde Moskova’nın Açık Semalar Antlaşması’ndan çekilme kararını yeniden gözden geçirebileceğini söyledi.
Viyana’da gerçekleşen askeri güvenlik ve silahların kontrolü konulu görüşmelerde Rus heyetine başkanlık eden Konstantin Gavrilov, Moskova’nın Açık Semalar Antlaşması‘ndan çekilme kararını yeniden gözden geçirebileceğini, ancak Washington için gelecekteki statüsü ile ilgili net tutumunu netleştirmenin önemli olduğunu söyledi.
Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın 15 Ocak’ta Açık Semalar Antlaşması’ndan çekilmeye yönelik iç prosedürü başlattığı açıklamasının ardından Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD’nin anlaşmayı tam olarak uygulamaya geri dönmesi halinde Rusya’nın bu durumu yapıcı bir şekilde değerlendirmeye hazır olacağını açıklamıştı.
Lavrov’un bu sözlerini yorumlayan Gavrilov, Rusya’nın iç prosedürleri başlatma kararını gözden geçirmesinin söz konusu olabileceği ihtimalini dışlamadı.
ABD Başkanı Joe Biden’in ekibinin şu anda Açık Semalar Anlaşması’na geri dönme konusunu incelediğini hatırlatan Gavrilov, “Sinyaller kamuya açık şekilde ya da güvenilir kanallar üzerinden iletilebilir. Önemli olan, Washington’un ‘açık semalar’ düzenine dönmeye hazır olup olmadığı konusundaki tutumunu net bir şekilde belirlemesidir” ifadelerini kullandı.
Ne olmuştu?
1992’de aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 34 ülkenin katılımıyla imzalanan Açık Semalar Anlaşması, Soğuk Savaş’tan sonra Avrupa’da güven artırıcı önlemlerden biri haline gelmişti.
22 Kasım’da ABD yönetimi, Rusya ile silah kontrolünü düzenleyen Açık Semalar Anlaşması’ndan çekildiğini açıklamıştı. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Cale Brown, Donald Trump yönetiminin 22 Mayıs 2020’de aldığı çekilme kararını hatırlatarak, “Kararın uygulamaya girmesi için gereken 6 aylık zaman diliminin dolmasıyla ABD’nin, Açık Semalar Anlaşması’ndan çekilme işlemi, 22 Kasım 2020 itibariyle yürürlüğe girmiştir. ABD, artık anlaşmanın tarafı değildir” ifadelerini kullanmıştı.
