Türkiye’nin yerli İHA üretimi: Yapay zeka ile karar veriyor, hedefe kısa süre tanıyorlar

Türkiye'nin yerli İHA üretimi: Yapay zeka ile karar veriyor, hedefe kısa süre tanıyorlar
Abone Ol

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Advert

Savunma Sanayii Başkanı İsmail Demir ve STM Genel Müdürü Özgür Güleryüz, Togan Döner Kanatlı Keşif İHA, Kargu Döner Kanatlı Vurucu İHA, Alpagu Sabit Kanatlı İHA, MİLGEM gibi sistemler hakkında bilgiler verdi.

Türkiye, yerli ve milli savunma sanayisindeki attığı adımlar ile son yıllarda dünyada en öne çıkan ülkeler arasına girdi. Türk Silahlı Kuvvetleri‘nin (TSK) envanterine giren İHA‘lar (insansız hava araçları) ordunun operasyonel kabiliyetini artırıyor.

Sabah’tan Betül Usta’nın aktardığına göre, Milli Teknoloji Hamlesi’nde önemli işlere imza attıklarını belirten Savunma Teknolojileri Mühendislik (STM) Genel Müdürü Özgür Güleryüz, “Motivasyonumuz, büyümemizi ekosistemimizle beraber sağlamak. Dünyada 10 ülke kendi askeri savaş gemisini tasarlayıp üretebilecek yetkinliğe sahip, ülkemizde bunlardan biri. Olmazsa olmazımız ihracat. Farklı ülkelere, farklı alanlarda ihracat yapıyoruz” diye konuştu.

Savunma Sanayi Başkanı İsmail Demir de İHA’ların hava savunma sistemlerini delmesini ve şaşırtmasını hedeflediklerini belirterek, “Bizim avantajımız İHA’larımızı maliyet etkin elde etmemiz” dedi. Demir, geleceğin harekat ortamına Sürü İHA teknolojisiyle hazırlandıklarını belirterek, “Projenin geleceğe matuf amaçları var” dedi.

Hava, kara, deniz ve denizaltında insansız sistemlerin birlikte entegre çalışmaları, haberleşmeleri, kendi kendilerine karar vermeleri, aktif olarak komuta merkezine karar vermeleri, yapay zeka ile komuta merkezine tercih sunabilmeleri gibi konular geleceğin harekat ortamı için çalışılıyor.

Türkiye, yapay zeka ile karar verebilen sistemler üretme hedefiyle, İHA teknolojisinde dünya liderliğine oynuyor.

STM’nin projelerinden bazıları ise şöyle:

Togan Döner Kanatlı Keşif İHA, güvenli bir gözetleme görevi için geliştirildi. Gündüz-gece görev yapabilen Togan, insan eli değmeden müşterek şekilde görev yapabiliyor. Görev değişimi özelliğiyle, iki Togan ile birinin bataryası belli seviyenin altına geldiğinde diğeri otomatik olarak görevi devralabiliyor. Böylece iki Togan ile 7 gün 24 saat gözlem görevi yapılabiliyor. Ayrıca hareketli nesne tespiti gibi görüntü işleme özellikleri ile insan hatalarından kaynaklı gözlem hatalarını gideriyor. Kargu Döner Kanatlı Vurucu İHA, farklı harp başlıklarıyla çalışabiliyor. Kalkış sonrası kamera görüntüsünde görünen bir nesneyi hedef olarak belirleyip, hedefe kamikaze şekilde dalış yapıyor. Yapay zeka işleme gibi üstün algoritma yetenekleri olan Kargu, ile hedef yukarıdan tespit edilebiliyor. Bir araç hedef olarak seçildiğinde, kullanıcının yapması gereken bir şey kalmıyor. Hedef nereye giderse gitsin, sistem otomatik olarak takibe alıyor. Kargu, ‘vur kararının’ kontrol istasyonundan verilmesiyle, hedefi istenen mesafeden etkisiz hale getiriyor. Kargu, 1 kilometre yukarıda iken, 160 km hızla daldığında hedefin sadece 2 saniyesi oluyor. Sistemin mühimmat bırakan versiyonları da kısa süre içinde hazır olacak.

Sırt çantasına sığıyor

Alpagu Sabit Kanatlı İHA, Kargu’nun görevini sabit kanatla yapıyor. Tüpü dahil 1.9 kilogram olan Alpagu, bir askerin sırt çantasına rahatlıkla sığabiliyor. Askerin başını kaldıramayacağı bir pusu anında, bu ürünle karşıdaki hedefi imha edilebiliyor. Alpagu’nun deniz ve hava platformlarına entegrasyonu için çalışılıyor.

Pakistan donanmasının en modern gemisi

STM Deniz Sistemleri konusunda Deniz Kuvvetleri dışında denizaltı inşa ve modernizasyon kabiliyetindeki tek firma olarak görev yapıyor. Firma, Pakistan’a tek seferde yapılan en büyük savunma sanayi ihracatı olan MİLGEM satışı ile dünya gündemine oturdu. 2018’de Pakistan’a teslim edilerek göreve başlayan Lojistik Destek Gemisi, Pakistan donanmasının en modern gemisi. Denizde hareket halinde akaryakıt kabiliyetine sahip olan gemi, 158 metre boyunda, 16 bin ton ağırlığında.

Hava savunma harbinden etkin

99.4 metre boyunda 2400 ton ağırlığında olan Ada sınıfı 86 kişi ile üstün görevler yapacak ağ destekli komuta kontrol sistemine sahip. İ sınıfı firkateynler ise Hava savunma harbinden daha etkin bir platform olarak ve kardeş gemilerine katılacak.

Gemi tarifi yapabiliyor

Firma, uydu teknolojileri alanında da Lagari ve Prisat‘ı geliştirdi. Elektro kamera sistemi olan Lagari ile 500 km irtifada 2 metreden siyah beyaz çözünürlükte görüntü elde edilmesi hedefleniyor. Prisat ise üzerinde gemi bilgileri toplayabileceği bir algılayıcı taşıyor, gemi tarifi yapabilecek bir çözüm sunuyor. İsmail Demir, STM firması ev sahipliğinde bazı gazetelerin savunma muhabirleri ile bir araya gelmişti. Demir, havacılık projeleri ile ilgili olarak, Hürkuş’un ilk partisi teslimata hazırlandığını, Elektronik Harp Uçağı Hava Soj projesinin engelleme çalışmalarına rağmen yoluna devam ettiğini ve Milli Muharip Uçak’ın Tasarım Merkezi’nin hizmete alındığını açıklamıştı.

‘ABD’li bir firma ile çalışmaya başladık’

İsmail Demir, şunları kaydetmişti:

F-35 konusu ile ilgili süreç birkaç aşamalı. Önce Türkiye içinde yerleşik hukukçularla görüşüp onlardan bir çalışma bekledik. Onların kendi çevrelerinde ve uluslararası alanda yaptıkları temaslar neticesinde yol haritasının ilk adımlarını atmak üzere bir girişim başlattık. Tabi bu safha gelişecek bir girişim. ABD’li bir firma ile çalışmaya başladık. Bu daha çok hareket tarzının ve yol haritasının daha netleştirilmesine yönelik bir adım. Çünkü mesele çok yönlü. Program içinde olduğumuz sürece hem Türk şirketlerinin hem de Amerikan şirketlerinin kayıpları var, programa girmek için Türkiye’nin ödediği bazı bedellerin karşılanması var. Daha sonra da uçakların bedeli olarak ödenen miktarların karşılanması var. Bunların hepsi kendi başına birer konu. Bu konuların yürütülmesi ile ilgili olarak da mağdur olan tüm tarafların haklarının toptan gündeme getirilmesi gerekiyor. Üretim sürecindeki kararlar ile sadece Türk firmalarına yönelik değil, Amerikan firmalarına yönelik de bir zarar oluşması söz konusu. Onların da devrede olmasının bu süreci daha rahat yürütülebilir hale getireceğini düşünüyoruz. Amerikalıların kendi ifadeleriyle 500-600 milyon dolarlık ek yük gelecek, ürün başı fiyatlar artacak. Bu ek yük kim tarafından karşılanacak? Bu kanalla Türkiye’nin tek taraf olarak hakkını araması değil, bu süreçte zarar gören tüm şirket, ülke ve yapıların da hakkının aranması gibi bir yolun izlenmesi söz konusu. Bu sırada çeşitli adımlar atılacak. Bu yol haritası ve diğer zarar görenlerin de hakkını araması sürecinde bir sonraki adımın da daha netleştiğini göreceğiz. Diğer adımları bu süreçten çıkacak neticeler ve alınacak sonuçlarla netleştirilecek. Amerikan firmaların da zararların farkında olması ve gündeme getirilmesi bizim açımızdan bir kaldıraç etkisi yaratacak. Üretim sürecindeki kararlar ile sadece Türk firmalarına yönelik değil, Amerikan firmalarına yönelik de bir zarar oluşması söz konusu. Onların da devrede olmasının bu süreci daha rahat yürütülebilir hale getireceğini düşünüyoruz. Amerikalıların kendi ifadeleriyle 500-600 milyon dolarlık ek yük gelecek, ürün başı fiyatlar artacak. Bu ek yük kim tarafından karşılanacak? Bu kanalla Türkiye’nin tek taraf olarak hakkını araması değil, bu süreçte zarar gören tüm şirket, ülke ve yapıların da hakkının aranması gibi bir yolun izlenmesi söz konusu. Bu sırada çeşitli adımlar atılacak. Bu yol haritası ve diğer zarar görenlerin de hakkını araması sürecinde bir sonraki adımın da daha netleştiğini göreceğiz. Diğer adımları bu süreçten çıkacak neticeler ve alınacak sonuçlarla netleştirilecek. Amerikan firmaların da zararların farkında olması ve gündeme getirilmesi bizim açımızdan bir kaldıraç etkisi yaratacak. S-400’lerde biz masaya iki sistem için oturduk, başından beri söylüyoruz. İkinci sistemin alınması birinci sistem gibi değil. Çünkü asıl bizim bu meseleyi önemli kılan o süreçte bizim elde edeceğimiz, etmemiz muhtemel olan, bunun pazarlığını yaptığımız ve detaylı görüştüğümüz kabiliyetler… O kabiliyetler konusu asıl meselenin bizim için önemli kısmı. Bu kısımda da çok sayıda detay var. Bu detayların bir kısmının netleştirildiği bir kısmının netleştirilmeye devam ettiği bir süreç var. Taleplerimizin yerine gelmesini bekliyoruz. Eğitim uçağı HÜRKUŞ‘un ilk partisi teslimata hazırlanıyor. Bazı tasarım değişiklikleri ile birlikte yeni bir Hürkuş’a doğru gidiş var. Açık ve örtülü ambargolar Elektronik harp uçağı Hava Soj projesine de uygulanmak istendi. Süre biraz etkilenebilir ama engellemelere rağmen teknoloji olarak yolumuza devam edeceğiz. Milli Muharip Uçak kendi mecrasında gidiyor. Onunla ilgili belirli aşamaları geçiyoruz. Uçağımızın şekli, şemali tasarımı ortaya çıktı. Milli Muharip Tasarım Merkezi‘miz hizmete alınıyor. İHA’larda yeni modeller üzerine çalışmalarımız var. Hava Savunma Sistemi Hisar A ve Hisar O ya (+) ekledik. Onlar şu an teslimat sürecinde. Hisar A ile Hisar O da envantere giriyor. Projenin çerçevesi belli.İlk adım diyebileceğimiz tanımlama çalışmasını pratik olarak sonuçlandırdık, imza çalışmaları tamamlandı. Şu anda doğrudan siyasi duruş temelli bir tıkanma yok. En nihai aşama 3 ülkenin (Türkiye, İtalya, Fransa) ortak uzun menzilli hava savunma sistemi oluşturması. Yerlileştirme noktasında kısıtlamalar bizim için işaret fişeği. Bazen kısıtlama gelince ‘İyi ki geldi’ diyoruz. O ürünün yerlileştirilmesi konusunda farkındalık oluşturuyor. ATAK helikopterlerinin ihracatına ilişkin Pakistan’dan 6 aylık ek süre daha aldık. Uydu şirketinin hukuki süreci kendi içinde devam ediyor. Formal yapılanma süreci ile ilgili olarak TUSAŞ orada olacak. Şirket varmış gibi projelerimiz devam edecek. Roket motorları konusunda mesafe alındı. Hibrit motor teknolojileri konusunda belli aşamaya gelindi. Uzaya bir sonraki sonda atışımız hibrit yakıtla olabilir.”

Bu Yazıya Tepki Ver
Giriş Yap

Habere Doğru ayrıcalıklarındandan yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!