Etiket: abd

  • ABD Açık’ta Djokovic ve Pliskova çeyrek finale yükseldi

    ABD Açık’ta Djokovic ve Pliskova çeyrek finale yükseldi

    ABD Açık Tenis Turnuvası’nda erkeklerde 1 numaralı seribaşı Novak Djokovic ve kadınlarda 4 numaralı seribaşı Karolina Pliskova, çeyrek finale çıktı.

    ABD Açık’ta Djokovic ve Pliskova çeyrek finale yükseldi

    New York kentinde düzenlenen sezonun son grand slam turnuvasının 8. gün maçları tamamlandı.

    Tek erkeklerde turnuvayı 3 kez kazanan Novak Djokovic, dünya 99 numarası Jenson Brooksby karşısında ilk seti 6-1 kaybetmesine rağmen sonraki setleri 6-3, 6-2 ve 6-2 alarak korttan 3-1 galip ayrıldı.

    Oscar Otte’yi 3-1’lik (6-4, 3-6, 6-3, 6-2) skorla eleyen Matteo Berrettini (6 numaralı seribaşı), çeyrek finalde, Wimbledon finalinde yenildiği Djokovic’in rakibi oldu.

    2019 ŞAMPİYONU ELENDİ

    Tek kadınlarda 2016 finalisti Karolina Pliskova (4), Fransa Açık finalisti Anastasia Pavlyuchenkova’yı (14) 7-5 ve 6-4’lük setlerle 2-0 yenerek son 8 isim arasına girdi.

    Fransa Açık’ta yarı final oynayarak dikkatleri üzerine çeken Maria Sakkari (17), 2019 şampiyonu Bianca Andreescu’yu (6) 2-1 (6-7, 7-6, 6-3) mağlup ederek çeyrek finalde Pliskova ile eşleşti.

    Neden BirGün?

    Bağımsız bir gazete olarak amacımız, insanlara hakikati ulaştırarak ülkede gerçek bir demokrasi ve özgürlük ortamının yeşermesine katkı sunmak. Bu nedenle abonelikten elde ettiğimiz geliri, daha iyi bir gazeteciliği hayata geçirmek, okurlarımızın daha nitelikli ve güvenilir bir zemin üzerinden bilgiyle buluşmasını sağlamak için kullanıyoruz. Çünkü banka hesabını şişirmek zorunda olduğumuz bir patronumuz yok; iyi ki de yok.

    Bundan sonra da yolumuza aynı sorumluluk bilinciyle devam edeceğiz.

    Bu yolculukta bize katılmak ve bir gün habersiz kalmamak için
    Bugün BirGün’e Abone Ol.

    BirGün; seninle güçlü, seninle özgür!

    BirGün’e Destek Ol

  • Taliban Sözcüsü: Türkiye ile çok derin ilişki ve bağımlılık içerisindeyiz, Türkiye de bize karşı ilişkisini iyi tutmalı

    Taliban Sözcüsü: Türkiye ile çok derin ilişki ve bağımlılık içerisindeyiz, Türkiye de bize karşı ilişkisini iyi tutmalı

    Taliban Sözcüsü Zabihullah Mücahid, Türkiye ile ilişkiler konusunda açıklamalarda bulundu. “Türkiye dost ve kardeş bir ülkedir, çok derin ilişki ve bağımlılık içerisindeyiz” ifadelerini kullanan Mücahid, “Türkiye de bize karşı ilişkisini iyi tutmalı ve birbirimize karşı olan niyetimiz halis ve samimi olmalıdır” dedi.

    Taliban Sözcüsü: Türkiye ile çok derin ilişki ve bağımlılık içerisindeyiz, Türkiye de bize karşı ilişkisini iyi tutmalı

    Taliban Sözcüsü Zabihullah Mücahid, İhlas Haber Ajansı’na (İHA) verdiği özel röportajda, “Türkiye dost ve kardeş bir ülkedir, çok derin ilişki ve bağımlılık içerisindeyiz” dedi. Sözcü, aynı zamanda, “Dostlarımız olan Türkiye ve Katar teknik ekibi havaalanındaki çalışmaları devam ediyor ve çok ilerlemiş durumdalar” ifadesini kullandı.

    Kontrolün Taliban’a geçmesinin ardından henüz yeni hükümetin kurulmadığı Afganistan’da Taliban Sözcüsü Zabihullah Mücahid, Türkiye ile ilgili açıklamalarda bulundu.

    ‘YENİ YÖNETİM ŞERİAT ESASLARINA DAYALI OLACAK’

    Ülkedeki yeni yönetimin esaslarına değinen Mücahid, “İslam usulü ve prensibine uygun olacak şekilde güçlü bir nizam ve topluma karşı sorumluluğu yerine getirebilmelidir. Sorumluluk sahibi olmalı, İslam dini ve Şeriat esaslarına dayalı olacak” dedi.

    ‘KADIN HAKLARI İSLAM DİNİNDEKİ YERİNE GÖRE HİMAYE EDİLECEK’

    Kadın haklarının korunmasına yönelik soruyu yanıtlayan Mücahid, “Kadın hakları İslam dinindeki yerine göre özen gösterilecek ve himaye edilecektir. Kadın hakları sembolik olmayacak. Yani bazı kadınlar bazı imtiyaza sahip olup bazıları yoksun kalmayacak, böyle bir eşitsizlik söz konusu olmayacaktır. İslam nizamı ve hükümetin görevi gereği kadınlar haklarına kavuşacaktır” ifadelerini kullandı.

    taliban-sozcusu-turkiye-ile-cok-derin-iliski-ve-bagimlilik-icerisindeyiz-turkiye-de-bize-karsi-iliskisini-iyi-tutmali-918874-1.
    Afganistan’ın başkenti Kabil’de kadınlar, hakları için gösteri yaptı – 3 Eylül 2021

    ABD dahil bütün ülkelerle ile iyi ilişki içerisinde olmaları gerektiğini söyleyen Mücahid, açıklamasını şu şekilde sürdürdü:

    “Şimdiki 20 yılda ve son 40 yılda yapılan bütün savaşlar vatanımızın özgürlüğü için verilmiştir ve 20 yıl önce ABD’nin istila ettiği zaman da, özgür ve tarafsız bir ülke olabilmek için mücadele verdik ve neticede istiklalimizi elde ettik. Şimdi hiçbir devlete bağlı olarak kalmak istemeyiz, kendimiz irade sahibi olmalıyız. Ayrıca ABD dahil bütün ülkelerle ile iyi ilişki içerisinde olmalıyız. Uluslararası teamül ve usul gereği diplomatik olarak da ilişkimiz iyi olmalı. Elbette diğer ülkeler de Afganistan içişlerine karışmamalı, Afganistan’ı bir araç olarak kullanmamalı, bizlere zararı gelsin istemeyiz. Bizler de bir millet olarak söz veriyoruz uluslararası ilişkilerimizin en iyi seviyede olacağı sözünü vererek sorumluluğumuzu yerine getireceğiz.”

    ‘TÜRKİYE BİZE KARŞI İLİŞKİSİNİ İYİ TUTMALI’

    Türkiye-Afganistan ilişkilerine değinen Taliban Sözcüsü, “Türkiye dost ve kardeş bir ülkedir, çok derin ilişki ve bağımlılık içerisindeyiz. Tarih boyunca dost olmuş ve böyle devam edecektir. İlişkilerimizi Türkiye ile en iyi şekilde korumak için uğraşıyoruz, aramızdaki güven tam olmalı, Türkiye’nin sahip olduğu devlet tecrübesi ile gerek hükümet yönetimi gerek İslami ve diğer ticaret ve yatırım alanlarındaki tecrübelerini değerlendirmek istiyoruz. Türkiye de bize karşı ilişkisini iyi tutmalı ve birbirimize karşı olan niyetimiz halis ve samimi olmalıdır” dedi.

    KAPATILAN BÜYÜKELÇİLİKLER AÇILACAK

    Afganistan’da kapatılan büyükelçiliklerin geleceğine ilişkin soruyu yanıtlayan Taliban Sözcüsü, “Bütün Büyükelçilikler açılacak. Şuana kadar burada kalan Büyükelçiliklere de teşekkür ediyoruz, faaliyetlerini sürdüren büyükelçiliklerin güvenliğini sağlayacağız. Kapalı olan büyükelçiliklerin de bir an önce açılmasını istiyoruz. Ülke olarak dünya ile irtibat halinde olmalıyız, büyükelçilikler ilişkileri sağlamak ve açığı kapatmak için en iyi araçtır. Faydalı ve ilişkilerin yolu büyükelçiliklerden geçiyor ve biz bunu istiyoruz” açıklamasını yaptı.

    Hükümet kurumlarında kadınların görevlendirilmesine ilişkin konuşan Sözcü, “İslam Şeriatı kadınlara özgü hak ve hukuku belirtmiştir ve ihtiyacına göre çalışmaları ve faaliyet göstermeleri için yol göstermiştir. O ölçekte biz de onların faaliyetlerine müsaade edeceğiz, Şuan da kadınlar sağlık ve eğitim alanında faaliyetlerini sürdürüyor. Yeni hükumetimizde de onlara göre görev tanımı yapılacak. Şeriata aykırı olmayacak şekilde ihtiyaca göre bütün sosyal alanlarda hizmet ve sorumluluklarını yerine getirebileceklerdir” dedi.

    Mücahid, “Şüphesiz biz her şey yeni ve ilkel olmasına rağmen medya ile iyi ilişki içerisinde olup yardımcı olmaya gayret gösterdik, diğer yabancı ülkelerden farklı medya grupları geldiler ve temas halinde olup burayı ve diğer illerde yerlerini doldurdular” ifadesini kullandı.

    TÜRKİYE VE KATAR HAVAALANINDAKİ ÇALIŞMALARA DEVAM EDİYOR

    Askeri alanda teknolojik gelişmelerin takip edileceğine değinen Taliban Sözcüsü Mücahid, “Hükümet kurulduktan sonra ekonomik ihtiyaçları karşılayabilmemiz için bu ülkenin gelişmeye ihtiyacı var. Bu da teknolojiye bağlı olup hayatımızın her alanında en iyi şekilde kullanmalı, aynı şekilde güvenliğin sağlanması, refah olmalı, bütün yolsuzluk çeşitleri engellenmeli, her bir birey için yaşam kolaylıkları sağlanmalıdır. Dostlarımız olan Türkiye ve Katar teknik ekibi havaalanındaki çalışmaları devam ediyor ve çok ilerlemiş durumdalar. En kısa zaman içerisinde normal uçuşlar başlayacaktır, teknik olarak radar sisteminde çok az işi kalmış, çok kısa zamanda faaliyetlerimiz tekrardan başlayacaktır” dedi.

    Mücahid, “Kabil Havalimanı hususunda Türkiye ve Katar çalışmaları ne durumda ve havalimanında yabancı asker bulunuyor mu?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:

    “Herhangi bir askeri ekip gelmemiştir, sadece teknik ekip geldi ve onların ekipmanlarını taşıyan ve koruyan şirket personeli var. Hiçbir yabancı askeri gücü ülkemizde istemiyoruz ve hiçbir ülke de burada askerini bulundurmak için uğraşmamalı. Bu konuda biz Afganlar çok hassastır, bu dost ülkelerle ilişkimizin olmasını istemiyoruz anlamında değil askeri güç olarak istemiyoruz ve bütün ülkeler de kendi ülkesinde bir başka ülkenin askerinin bulunmasını istemez. Bütün uluslararası standartlara ve özgürlük kriterlerine aykırıdır ve biz Afganlar da bu konuda çok hassasız. Türkiye’nin ordusunun istemiyoruz dememizdeki amaç budur. Bu da Türkiye’nin desteğini istemiyoruz anlamında değildir. Sorumluluk ve güvenlik konusunda bütün çalışanların, büyükelçiliklerin, havaalanlarının güvenliğinden biz Afganlar��n sorumluluğundadır ve bu sorumluluğumuzu yerine getirmekte sözümüzü tutarız.”

    Taliban Sözcüsü yeni hükümet kuruluş törenine ilişkin “Yeni hükümetin kurulması töreni için sanırım bütün ülkelere davetiye gönderildi ve gelmelerini umuyoruz. Bu bizim hükumetimizin ilanı için iyi olacaktır ve bu bizim için bir destek mahiyetindedir” dedi.

    Neden BirGün?

    Bağımsız bir gazete olarak amacımız, insanlara hakikati ulaştırarak ülkede gerçek bir demokrasi ve özgürlük ortamının yeşermesine katkı sunmak. Bu nedenle abonelikten elde ettiğimiz geliri, daha iyi bir gazeteciliği hayata geçirmek, okurlarımızın daha nitelikli ve güvenilir bir zemin üzerinden bilgiyle buluşmasını sağlamak için kullanıyoruz. Çünkü banka hesabını şişirmek zorunda olduğumuz bir patronumuz yok; iyi ki de yok.

    Bundan sonra da yolumuza aynı sorumluluk bilinciyle devam edeceğiz.

    Bu yolculukta bize katılmak ve bir gün habersiz kalmamak için
    Bugün BirGün’e Abone Ol.

    BirGün; seninle güçlü, seninle özgür!

    BirGün’e Destek Ol

  • Ofis ve fabrikalar yeniden ‘maskeleniyor’

    Ofis ve fabrikalar yeniden ‘maskeleniyor’

    Delta varyantının tüm dünyada baskın virüs haline gelmesi, Tesla, General Motors, Stellantis, Amazon, Microsoft, Alphabet, Morgen Stanley, Tysoon Food ve… 10.08.2021, Sputnik Türkiye İlk dalgadaki Kovid-19’a göre çok daha bulaşıcı olan Delta varyantıyla, vaka sayıları birçok ülkede tekrar artışa geçerken, maske kullanımı da yeniden zorunlu tedbirler arasına alınıyor. Dünya gazetesinden Hilal Sarı’nın haberine göre ABD’de aralarında General Motors, Wallmart, Stellantis, Amazon, Facebook, Microsoft gibi devlerin de bulunduğu maske zorunluluğu getiren şirketler listesine son olarak Tesla da eklendi. Wall Street Journal’da yer alan bir habere göre, konuya yakın kaynaklar ABD’li elektrikli otomotiv üreticisi Tesla’nın ‘aşı olup olmadıklarına bakılmaksızın Nevada bölgesindeki Reno tesisi çalışanlarına maske kullanmaları talimatı verdiğini’ söyledi. Aşı tartışmaları sürse de, CNN’in üç çalışanını aşı olmadığı için işten çıkarması veya Facebook’tan Alphabet’e, United Airlines’dan Uber’e birçok şirket çalışanlarından aşı olmalarını talep ediyor. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin de ‘demokratik ülkelerde aşı zorunlu hale getirilebilir’ hükmü var. 

  • Kuzey Kore ‘işgal provasına’ karşı saldırı kapasitesini güçlendirecek

    Kuzey Kore ‘işgal provasına’ karşı saldırı kapasitesini güçlendirecek

    Kuzey Kore lideri Kim Jong-un’un kız kardeşi Kim Yo-jong, ABD ve Güney Kore’nin askeri tatbikatlarına karşı ülkesinin saldırı kapasitesini güçlendirme sözü… 10.08.2021, Sputnik Türkiye Kuzey Kore, ABD ile Güney Kore güçlerinin, 16-26 Ağustos arasında planlanan bilgisayar simülasyonlu tatbikatı öncesinde 4 günlük ön tatbikata başlamasına tepki gösterdi.Kuzey Kore liderinin kız kardeşi Kim Yo-jong, yaptığı açıklamada, ABD ile Güney Kore arasında yürütülen askeri tatbikatı ‘işgal provası’ olarak nitelendirdi ve ülkesinin saldırı kapasitesini güçlendirmek için daha hızlı çalışacağını ifade etti.Kuzey Kore’nin uyarılarına rağmen Güney tarafının ABD ile tatbikat düzenleme kararına tepki gösteren Kim, bunun müttefik kuvvetleri ‘daha ciddi bir güvenlik tehdidi ile karşı karşıya bırakacak aldatıcı davranış’ olduğu değerlendirmesinde bulundu.Kim, yürütülen tatbikatların nükleer silahlanma konusundaki diyalogların devam etmesini öneren Joe Biden yönetiminin ‘riyakarlığını’ gözler önüne serdiğini ve ABD kuvvetleri, güneyden asker ve silahlarını çekmeden Kore Yarımadası’na istikrarlı bir barışın gelmeyeceğini belirtti.

  • Jeffrey Epstein’ın seks ticareti ağının mağdurundan Prens Andrew’a dava

    Jeffrey Epstein’ın seks ticareti ağının mağdurundan Prens Andrew’a dava

    ABD’de reşit olmamış kızlara cinsel saldırıyla seks ticareti ve insan kaçakçılığı ağı oluşturma suçlamalarından tutukluyken hücresinde ölü bulunan milyarder… 10.08.2021, Sputnik Türkiye ABD’li hedge fon yöneticisi milyarder Jeffrey Epstein tarafından seks ticaretinde kullanıldığını ve 17 yaşındayken Britanya Prensi Andrew ile üç kez cinsel ilişkiye girmeye zorlandığını 2014’te ifşa etmiş olan Virginia Giuffre, Manhattan bölge mahkemesinde açtığı davada, York Dükü tarafından cinsel saldırıya uğradığı ve darp edildiği şikayetinde bulundu. Evlenmeden önceki soyadı Roberts olan Giuffre, New York eyaletinin Çocuk Mağdurlar Yasası’na dayanarak açtığı davayla ilgili şu açıklamayı yaptı:”Prens Andrew’un bana yaptıklarıyla ilgili hesap vermesini istiyorum. Güçlüler ve zenginler, eylemlerinden sorumlu tutulmaktan muaf değildir. Umarım diğer kurbanlar, sessizlik ve korku içinde yaşamadan, konuşarak ve adalet talep ederek hayatlarını geri almanın mümkün olduğunu görürler.” Temmuz 2019’da Epstein onlarca kız ve kadın istismardan gözaltına alındığında kendisine uzanan iddialarla ilgili BBC’ye mülakat veren Prens Andrew (61), Giuffre ile tanıştığını hatırlamadığını savunurken cinsel saldırı suçlamalarını kesin dille reddetmişti. Ancak ardından Britanya kraliyet ailesindeki görevlerini bırakmak zorunda kalmıştı.Epstein’ın 66 yaşında hapiste yargılanmayı beklerken Ağustos 2019’da şüpheli şekilde hücresinde ölü bulunmasının ardından savcılar, Prens Andrew’un davayla ilgili işbirliği yapmadığını açıklamıştı. Epstein’ın istismarının ve seks ticareti ağının 16 yaşından itibaren 2000-2002 arasında kurbanı olduğunu söyleyen Giuffre, dava başvurusunda, Epstein’ın kendisini Prens Andrew ile tanışması için Londra’ya getirip uzun zamandır birlikte olduğu Britanyalı medya baronu Robert Maxwell’in sosyetik kızı Ghislaine Maxwell’in yardımıyla seks kölesi olarak esir aldığını, Prens Andrew’un, kendisini, Maxwell’in Londra’daki evinde istemediği halde cinsel ilişkiye girmeye zorladığını, Epstein’ın Manhattan’ın Yukarı Doğu Yakası’ndaki malikanesinde ve Virjin Adaları’nda sahip olduğu özel adada taciz ettiğini, Epstein, Maxwell ve Andrew’un açık veya zımni tehditleri karşısında itaat etmemesinin sonuçlarından korkarak Andrew’la cinsel ilişkiye girmeye zorlandığını sıralayarak şöyle dedi:”Andrew’un zenginliği, gücü, konumu ve bağlantıları, kendisini koruyacak kimsesi olmayan, korkmuş, savunmasız bir çocuğu istismar etmesine olanak sağladı.”Dava başvurusuna basında çok sık kullanılan, Maxwell geride gülümserken Prens Andrew’un pembe üst giymiş Giuffre’ye sarıldığı fotoğraf da eklendi.​

  • Ünlü podcast yayıncısı Joe Rogan: Aşı pasaportları ABD’yi diktatörlüğe götürüyor

    Ünlü podcast yayıncısı Joe Rogan: Aşı pasaportları ABD’yi diktatörlüğe götürüyor

    Amerikalı ünlü podcast yayıncısı Joe Rogan, Kovid-19 tedbirleri kapsamında yürürlüğe konulmaya başlanan ‘aşı pasaportu’ uygulamasının, ABD’yi diktatörlüğe ‘bir adım daha yaklaştırdığını’ dile getirdi.

    Amerikalı ünlü podcast yayıncısı, UFC spikeri ve komedyen Joe Rogan, geçen hafta ‘The Joe Rogan Experience’ adlı podcast yayınında yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla mücadeleye yönelik ‘aşı pasaportu‘ uygulamasını eleştirdi.

    © REUTERS / Carlos Osorio
    ABD’de Teksas Valisi’nden aşı pasaportlarını yasaklama kararı

    New York Post gazetesinin aktardığına göre Rogan, yayında, belirli etkinlikler için aşıların gerekli olduğunu ifade eden CNN sunucusu Don Lemon’a yüklendi.

    ABD’de, bu kuralları yalnızca ‘aptal’ insanların kabul edeceğini söyleyen Rogan, ABD’nin, kendi ifadesiyle ‘gerçekten işe yarayan bir özyönetim deneyi’ sayesinde ‘dünyanın şimdiye kadar karşılaştığı en büyük süper güç haline geldiğini’ öne sürdü.

    Rogan, “Ve bunu nasıl yaptı? Özgürlük yoluyla. Çünkü insanlara özgürlük verdiğinizde, ne isterlerse yapmalarına izin veriyorsunuz; sahiden başarılı olmanın, büyümenin ve gelişmenin yollarını buluyorlar” diye konuştu.

    Aşı pasaportlarının ülkeyi ‘bir adım daha diktatörlüğe yaklaştırdığını’ vurgulayan Rogan, şöyle devam etti: “Politikacılara güç verir vermez – daha önce var olmayan herhangi bir güç – tarihsel olarak bundan vazgeçmezler. Kullanmak için yeni gerekçeler bulurlar. Tek duyduğunuz; ‘Hastalığa yakalanmanızı bile engellemeyen bu aşıyı olun’ yoksa gitmek istediğini yere gidemezsiniz… Bu gerçekten delilik.”

    Dün itibarıyla sözgelimi podcast yayını yaklaşık 3.7 milyon dinleyiciye ulaşırken Rogan’a Donald Trump Jr.’dan da destek geldi.

    Joe Rogan gets it #VaccinePassports pic.twitter.com/8sdagislGf

    — Donald Trump Jr. (@DonaldJTrumpJr) August 7, 2021

    Rogan, geçen aylarda da aşılar konusunda tartışmalı açıklamalarda bulunarak, gençlerin aşılanmasına gerek olmadığı belirtmişti.

  • ABD, Belarus’a yeni yaptırımlar uygulayacak

    ABD, Belarus’a yeni yaptırımlar uygulayacak

    Biden yönetimi, Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko yönetimine, ‘demokrasi, insan hakları ve temel özgürlükleri’ kısıtladığı gerekçesiyle yeni yaptırımlar uygulanması kararı aldı.

    Beyaz Saray‘dan yapılan açıklamaya göre, ABD Başkanı Joe Biden, “Bir yıl önce bugün, Belarus halkı demokrasinin en temel şekli olan seçim yoluyla seslerini duyurmak ve kendi geleceklerini şekillendirmek istedi. Lukaşenko rejimi ise Belarus halkının iradesine saygı duymak yerine, seçimlerde hile yaptı.” ifadesini kullandı.

    Lukaşenko yönetimini muhalefeti bastırmak, binlerce barışçıl göstericiyi gözaltına almak, 500’den fazla sivil toplum örgütü lideri ve gazeteciyi tutuklamak ve uluslararası bir uçuşu ‘zorla’ Minsk’e yönlendirmekle suçlayan Biden, iktidarı elinde tutmaya yönelik ‘gayrimeşru’ çabalarının karşılıksız kalmayacağını ve yeni yaptırımlar uygulanacağını belirtti.

    Yaptırım uygulanacak birey ve kuruluşlar arasında Belarus’un devlete ait işletmelerinden biri olan Belaruskali OAO, Belarus Ulusal Olimpiyat Komitesi, Lukaşenko’ya destek veren iş adamları ve bağlantılı oldukları 15 şirket ile Absolutbank yer alıyor.

  • İran Cumhurbaşkanı Reisi’nin yardımcısı Muhbir de Reisi gibi ABD’nin yaptırım listesinde

    İran Cumhurbaşkanı Reisi’nin yardımcısı Muhbir de Reisi gibi ABD’nin yaptırım listesinde

    İran’ın yeni Cumhurbaşkanı Reisi’nin Cumhurbaşkanlığı Birinci Yardımcılığına atadığı Muhbir ile Cumhurbaşkanlığı Ofisi Başkanlığına getirdiği İsmaili’nin, Reisi gibi yaptırım listesinde yer alan isimler olması dikkati çekiyor.

    İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi‘nin dün Cumhurbaşkanlığı Birinci Yardımcılığı’na atadığı Muhammed Muhbir, Ocak 2021’den bu yana ABD’nin yaptırım listesinde bulunurken, Cumhurbaşkanlığı Ofisi Başkanlığına getirilen Gulam Hüseyin İsmaili de insan hakları ihlalleri gerekçesiyle 2011’den beri AB’nin yaptırım listesinde yer alıyor.

    ABD Hazine Bakanlığı, Ocak 2021’de yaptığı açıklamada, İran lideri Ali Hamaney’e bağlı şekilde faaliyet gösteren ve Muhbir’in başkanı olduğu İmam Humeyni’nin Emirlerini Uygulama Merkezinin “siyasi muhalifler, dini azınlıklar ve sürgündekiler dahil olmak üzere rejim muhaliflerine ait topraklara ve mülklere el koyduğunu” iddia ederek, Merkezin ve yöneticilerinin yaptırım listesine alındığını duyurmuştu.

    AB Konseyi de İsmaili hakkında getirdiği “seyahat yasağı ve varlıklarının dondurulması” gibi kararları içeren yaptırımların, 13 Nisan 2022’ye kadar uzatıldığını bildirmişti.

    Cumhurbaşkanı Reisi ise “1979’daki devrimin ardından siyasi tutukluların idam edilmesinde ve 2009’daki sosyal çalkantıların bastırılmasında oynadığı rol” nedeniyle Kasım 2019’da ABD tarafından yaptırım listesine alınmıştı.

  • Kuzey Karolina’da ‘insan dişli’ balık yakalandı: ‘Tadı da güzeldi’

    Kuzey Karolina’da ‘insan dişli’ balık yakalandı: ‘Tadı da güzeldi’

    ABD’de bir balıkçının yakaladığı ‘insan dişli balık’ görenleri şaşırttı. ‘Sheepshead’ türünde olduğu tespit edilen balığın fotoğrafı sosyal medyada ilgi çekti.

    NTV’nin haberine göre ABD’de insan dişlerine sahip olan nadir bir balık yakalandı. Balığın fotoğrafı, Kuzey Karolina’nın Nag’s Head kasabasında balıkçılık faaliyetlerinin yapıldığı bir yer olan ‘Jennette Pier’ sayfası tarafından Facebook’ta paylaşıldı. 

    Balığın, avlarını çiğneyebilmek için birkaç sıra azı dişi olan “sheepshead” türünde olduğu tespit edildi.

    Balığın isminin, ağzının bir koyunun ağzına benzemesinden geldiği söyleniyor. 

    Balık, bölgedeki iskeleye düzenli olarak giden Nathan Martin tarafından yakalandı. Martin, dişlerle dolu bir ağızla yüz yüze geldiğinde bir bunun bir “sheephead” olmasını umduğunu söyledi. 

    Balığı yakalamanın güzel bir mücadele olduğunu söyleyen Martin, “tadı da çok güzeldi” dedi.

    Kuzey Karolina’da ‘insan dişli’ balık yakalandı: ‘Tadı da güzeldi’https://t.co/6jJeS24laY pic.twitter.com/DZUvVqENVX

    — Sputnik Türkiye (@sputnik_TR) August 7, 2021

  • Ukraynalı uzman: Amerikan F-35 avcı uçakları, Rus radarlarına karşı savunmasız

    Ukraynalı uzman: Amerikan F-35 avcı uçakları, Rus radarlarına karşı savunmasız

    Ukrayna’nın devlet uçak üretim şirketi Antonov’un eski baş tasarımcısı Aleksandr Los, Ukrayna Hava Kuvvetleri uçak filosunun yenilenmesinde en iyi adayın ABD Hava Kuvvetlerinin envanterindeki F-15EX olduğunu söyledi.

    Defense Express’e konuşan Ukrayna’nın devlet uçak üretim şirketi Antonov’un eski baş tasarımcısı Aleksandr Los, Ukrayna uçak filosunun çoğunlukla modernizasyon açısından hiçbir gelecek vadetmeyen Sovyet yapımı Su-27 ve MiG-29 avcı uçaklarından oluştuğunu belirterek, Ukrayna Hava Kuvvetleri uçak filosunun yenilenmesinde en iyi adayın ABD Hava Kuvvetlerinin envanterindeki F-15EX’i olduğunu kaydetti.

    © Sputnik / Mikhail Voskresenskiy
    Rus uzman Su-75 ve F-35’i karşılaştırdı

    Yatırımın onlarca yıldır kullanılmakta olan Amerikan F-15’in yeni modeli F15EX Eagle II’ye yapılması gerektiğine vurgu yapan Los, ABD’nin yeni nesil avcı uçağı F-35 Lightning II’nin Kiev için uygun olmadığını ifade etti.

    Ukraynalı uzman, “Çünkü Rusya sınırındayız, Rus ordusunun düşük görünürlü nesneleri bile anında tespit edebildiği radar alanındayız” dedi.

    Los ayrıca, Ukrayna’nın ancak Polonya ve Baltık ülkeleriyle birlikte etkili bir hava savunma sistemi kurabileceğini de sözlerine ekledi.

    Daha önce, F-35 Lightning II Ortak Program Ofisi’nin program yürütme görevlisi olarak görev yapan Korgeneral Eric Fick, ABD Hava Kuvvetleri envanterine alınan F-35 Lightning II avcı uçaklarından 45’inin motorunda sorunlar çıktığını açıklamıştı. Pentagon, Lockheed Martin şirketinin ürettiği F-35 avcı uçaklarının çok sayıdaki kusuruna dikkat çekerek, bu uçaklarda pilotların güvenliğini tehlikeye atabilecek ve askeri operasyonların etkinliğini azaltabilecek yaklaşık 900 kusur tespit etmişti.

  • Pentagon, Ukrayna ordusunu güçlendirmeye devam etmeyi planlıyor

    Pentagon, Ukrayna ordusunu güçlendirmeye devam etmeyi planlıyor

    ABD Savunma Bakanlığı’nın (Pentagon) Güney ve Orta Avrupa’dan sorumlu Direktörü Buland, Washington’un Ukrayna ordusunun potansiyelini güçlendirmeye ve Gürcistan’ın askeri alanını modernize etmeye yönelik çabalarını sürdüreceğini belirtti.

    Atlantik Konseyi’nin video konferansına katılan Pentagon Güney ve Orta Avrupa Direktörü Alton Buland, Washington’un Ukrayna ordusunun potansiyelini güçlendirmeye ve Gürcistan’ın askeri alanını modernize etmeye yönelik çabalarını sürdüreceğini ifade etti.

    Buland, “Daha etkili olması için Ukrayna Silahlı Kuvvetleri’nin ülkeyi savunma kapasitesini geliştirmeye ve savunma sektörü reformlarının uygulanmasına yönelik çabalarımızı sürdüreceğiz. Gürcistan’ın askeri alanını modernize etmeye yönelik çabalarımızı sürdüreceğiz” diye konuştu.

    Brüksel’deki NATO zirvesinde liderlerin, Ukrayna ve Gürcistan’ın muhtemel üyeliğine ilişkin 2008 zirvesinin ardından yapılan açıklamayı yinelediklerine dikkat çeken Buland, “Tüm müttefiklerimizi Ukrayna ve Gürcistan’a desteği artırmaya çağırıyoruz” diye konuştu.

    Daha önce bildirildiği üzere Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, ABD lideri Joe Biden ile yapacağı görüşmede Washington’dan askeri yardımı ve savunmaya yönelik teslimatlarını artırmasını istemeyi planlıyor.

     

  • ‘ABD, Rusya’ya yeni yaptırımlar getirecek’

    ‘ABD, Rusya’ya yeni yaptırımlar getirecek’

    ABD Federal Ticaret Komisyonu, ABD yönetiminin Rusya’ya yönelik yeni yaptırımlar getirerek karbon çelik tedarikini zorlaştıracağını belirtti.

    ABD Federal Ticaret Komisyonu’ndan yapılan açıklamada, Rusya’ya yönelik yeni kısıtlamalar karbon ve alaşımlı çelikten yapılan dikişsiz standart borularının satışına yönelik uygulanacak.

    Komisyonun yaptığı araştırmaya göre, bu ürünlerin birden fazla ülkeden ithal edilmesinin ABD endüstrisine zarar verdiği iddia edildi.

    Komisyon uzmanları araştırma sonucuyla ilgili olumlu karar çıkardıktan sonra ABD Ticaret Bakanlığı, bu ürünlerin Rusya, Ukrayna ve Güney Kore’den ithalatına yönelik anti-damping vergiler uygulama kararı aldı. Ayrıca bu ürünlerin Kore ve Rusya’dan ithalatına telafi edici vergiler uygulanacak.

  • ABD’den Rusya’nın Karadeniz’deki karasularını ihlal etme tehdidi

    ABD’den Rusya’nın Karadeniz’deki karasularını ihlal etme tehdidi

    ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Bakan Yardımcısı George Kent, İngiliz Defender savaş gemisinin Kırım karasularında yaptığını ABD’nin onlarca yıldır yaptığını ve yapmaya devam edeceğini belirtti.

    Ukrayna medyasına konuşan Kent, “ABD gemisinin dönemin Sovyet filosundan gemileriyle gerilim yarattığı 1988’deki olayı hatırlayabilirsiniz. Aslında bize yakın dönemde de Amerikan gemileri İngiliz gemisinin yaptığına benzer girişimlerde bulunmuştu” ifadesini kullandı.

    Ardından Çin’i, Filipinler’e ait adaların haklarını ihlal etmekle suçlayan ABD’li diplomat, Pekin’in Güney Çin Denizi’nde gemilerin serbest dolaşımına engel olduğunu ve Washington’un bununla mücadele ettiğini söyledi.

    Kent, “Aynı şekilde Karadeniz’de de ABD serbest dolaşım hakkını savunmaya devam edecek ve Kırım’ın Ukrayna’ya ait olduğunu tüm dünyaya hatırlatan ülkelerden biriyiz” diye konuştu.

    İngiliz HMS Defender muhribi 14 Haziran’da Karadeniz sularına girmişti. 23 Haziran’da ise Rusya’nın savunma yetkilileri, Kırım açıklarından geçip ülkenin karasularını ihlal eden Defender gemisine uyarı ateşi açıldığını ve geminin rotasının bombalandığını duyurmuştu.

  • Rusya’nın ‘en kötü kabusu’ ABD basınında

    Rusya’nın ‘en kötü kabusu’ ABD basınında

    Washington merkezli askeri analiz dergisi The National Interest (NI), ABD’de geliştirilen yeni stratejik bombardıman uçağı B-21 Raider’in ‘Rusya için en kötü kabus’ olacağını yazdı.

    Kris Osborn imzalı makalede, ABD’de geliştirilen yeni stratejik bombardıman uçağı B-21 Raider’in Rusya’nın hava savunma sistemlerine büyük zorluklar yaşatacağı ifade edildi.

    Yeni bombardıman uçağının birçok özelliği ile ilgili sır perdesinin asla aralanmayacağına dikkat çekilen yazıda, bununla birlikte ABD Hava Kuvvetleri’nden üst düzey bir yetkilinin, yeni ‘hayalet’ bombardıman uçağının günün hangi saatinde olursa olsun dünyanın herhangi bir yerindeki her türlü hedef için tehdit oluşturacağı ifade edildi.

    ABD’li gazeteci-yazar, B-21’lerin Rus ve Çin menşeili hava savunma sistemlerine benzer sistemler üzerinde test edilme olasılığını da dışlamadı.

    Geliştiricilerine göre ‘hayalet uçakları’ saptayıp yok edebilen S-400 ve S-500 sistemlerini de hatırlatan uzman, Rus hava savunma sistemleri etkili olsa da modernize edilmiş B-21’i saptayıp yok etmenin onlar için de son derece zor görev olacağını vurguladı.

    Moskova’nın yeni bombardıman uçağının hareketini doğru takip eden daha hassas radarlara ihtiyacı olacağını savunan Osborn, B-21’in donatılacağı tamamen yeni görünmezlik teknolojilerin bu uçağı Rusya için ‘en kötü kabus’ haline getirebileceğini vurguladı.

    Northrop Grumman şirketi tarafından geliştirilen B-21 Raider, 2025’te kullanıma girmesi planlanıyor. Dıştan B-2 bombardıman uçağına benzeyen B-21, ‘uçan kanat’ şemasına göre inşa edilmiş, füze veya bomba taşıyabilen ‘hayalet’ (radarlara görünmez) uçak konseptine dayanıyor. Uçağın ağırlıklı olarak hipersonik füzelerle donatılacağı düşünülüyor.

    Uçağın gizliliğinin ‘kaplamada kullanılacak en son teknoloji’ ile sağlanacağı ileri sürülüyor.

  • Rusya’dan ABD’ye petrol ve petrol ürünü sevkiyatı ocak-mayıs döneminde yüzde 78 arttı

    Rusya’dan ABD’ye petrol ve petrol ürünü sevkiyatı ocak-mayıs döneminde yüzde 78 arttı

    Rusya’dan ABD’ye petrol, petrol ürünleri ve mineral yakıt sevkiyatı hacminin Ocak-Mayıs 2021 döneminde yüzde 78 artarak 6.7 milyar dolara çıktığı belirtildi.

    RBK’nın ABD Nüfus Sayım Bürosu istatistiklerine dayandırdığı haberine göre, Rusya’dan ABD’ye petrol, petrol ürünleri ve mineral yakıt sevkiyatı hacmi Ocak-Mayıs 2021 döneminde yüzde 78 artarak 6.7 milyar dolara yükseldi.

    Söz konusu dönemde Rusya’dan ABD’ye değerli metal, değerli ve yarı değerli taş sevkiyatı hacmi de yaklaşık bir buçuk kat arttı ve 1.6 milyar dolara kadar çıktı.

    İthalat bazı mal dışı ürün kategorilerinde de arttı.

    Aynı dönemde donmuş yengeç sevkiyatı hacmi de  263 milyon dolardan 395 milyon dolara ulaştı. Geçen yıla kıyasla Rusya’dan ABD’ye roket motor sevkiyatı hacminde de artış gözlendi. Bu alandaki sevkiyat hacmi 126.2 milyon dolara yükseldi.

  • Kolombiya, ABD’den Venezüella’yı teröre destek veren ülkeler listesine almasını istedi

    Kolombiya, ABD’den Venezüella’yı teröre destek veren ülkeler listesine almasını istedi

    Kolombiya Devlet Başkanı Ivan Duque, ABD’den Venezüella’yı teröre destek veren ülkeler listesine almasını talep etti.

    Kuzey Santander yönetim bölgesinde askeri tabura bomba yüklü iki araçla düzenlenen saldırı ile kendisinin içinde olduğu başkanlık helikopterine yönelik silahlı saldırının faillerinin Venezüella’da himaye edildiğini savunan Kolombiya Devlet Başkanı Ivan Duque, ABD’ye çağrıda bulundu.

    3. Uluslararası Kentsel Terörizmin Analizi ve Önlenmesi Semineri’nde bir konuşma yapan Duque, “Venezüella’daki diktatörlük rejiminin rızası, terörizmi destekleyen bir ülke olarak ABD’nin deklarasyonunu hak ediyor. Terörizm insanlık tarihinin farklı zamanlarında hissedilen ortak bir tehdittir” ifadelerini kullandı.

    Duque, terör örgütlerini koruyan ve destekleyenlere yaptırım uygulanması gerektiğini vurgulayarak, “Venezüella topraklarında hazırlanan planların niyetleri apaçıktır. Terörizmin sponsoru olan diktatör rejimi, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 1373 sayılı kararını açık bir şekilde ihlal ediyor” dedi.

    Venezüella’dan Duque’ye tepki

    Venezüella Dışişleri Bakanı Jorge Arreaza, Duque’nin suçlamalarına Twitter hesabından yanıt vererek, “Bu kadar şüpheci olma. Uyuşturucu ve şiddet ihraç eden bir narkotik hükümetin başındasınız. İç barış seçeneğini ortadan kaldıran ve şiddet yaratmak, ayrıca bölgedeki başkanları öldürtmek için paralı askerler gönderen iktidardaki terörist fabrikası” diye konuştu.

    .@IvanDuque no sea tan cínico. Usted está al frente de un narco gobierno exportador de drogas y violencia. Una fábrica de terroristas en el poder que ha liquidado la opción de la paz interna y envía mercenarios para generar violencia y asesinar Presidentes en la región. https://t.co/Ds6gL8tRQV

    — Jorge Arreaza M (@jaarreaza) July 26, 2021

    10 kişi gözaltına alınmıştı

    Kolombiya’da bomba yüklü araçla tabura yönelik saldırının failleri oldukları iddiasıyla 23 Temmuz’da 10 zanlı yakalanmıştı.

    © REUTERS
    Kolombiya, askeri birlikte meydana gelen bombalı saldırıdan Ulusal Kurtuluş Ordusu’nu sorumlu tuttu

    Başsavcı Francisco Barbosa, açıklamasında, askeri birliğe yönelik saldırının aydınlatılması için 20’den fazla uzmanla titiz araştırma yürüttüklerini belirterek, olayın arkasında eski Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri (FARC) üyelerinin olduğunu söylemişti.

    Savunma Bakanı Diego Molano da düzenlediği basın toplantısında, 30. Tugay’a yönelik saldırının Venezüella’da planlandığını öne sürerek, Venezüella Devlet Başkanı Nicolas Maduro’yu eski FARC muhaliflerini muhafaza etmekle suçlamıştı.

    Ayrıca yakalanan saldırganların Devlet Başkanı Duque’nin içinde bulunduğu başkanlık helikopterine 26 Haziran’da düzenlenen silahlı saldırıyla bağlantılı olduğu iddia edilmişti.

    Ulusal Ordu’ya bağlı 30. Tugay’ın içindeki askerlerin bulunduğu alanda 16 Haziran’da bomba yüklü iki aracın infilak ettirilmesi sonucu 36 asker yaralanmıştı.

  • 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunlarında ‘Olimpiyat’ ve ‘Asya’ rekorları kırıldı

    2020 Tokyo Olimpiyat Oyunlarında ‘Olimpiyat’ ve ‘Asya’ rekorları kırıldı

    ABD’li yüzücü Katie Ledecky olimpiyat, Çinli Jianjiahe Wang ise Asya rekoru kırdı.

    2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’nın üçüncü gününde yüzmede kadınlar 1500 metre serbestte yarışan Deniz Ertan ile Merve Tuncel, final şansı yakalayamadı.

    Tokyo Aquatics Merkezi’nde gerçekleştirilen eleme yarışlarının 3. serisinde yer alan Deniz Ertan, 16.13.22′lik derecesiyle üçüncü sırada yer aldı. 4. seride havuza giren Merve Tuncel ise 16.00.51 ile altıncı oldu.

    Genel sıralamada 11. olan Merve ile 17.’likte kalan Deniz Ertan, final şansını yitirdi.

    Her iki yüzücü 29 Temmuz Perşembe günü 800 metre serbest stil eleme yarışlarına katılacak.

    Elemelerde olimpiyat rekoru kırıldı

    ABD’li yüzücü Katie Ledecky, aynı elemelerde adını olimpiyat tarihine yazdırdı. 24 yaşındaki Ledecky, 15.35.35’lik derecesi ile olimpiyat rekoru kırdı.

    Çinli yüzücü Jianjiahe Wang ise 15.41.49 ile Asya rekoru kırdı.

     

  • ABD’li askeri uzmanlardan ‘kabus gibi’ 2034 Dünya Savaşı senaryosu

    ABD’li askeri uzmanlardan ‘kabus gibi’ 2034 Dünya Savaşı senaryosu

    ABD’li emekli amiral James Stavridis ve gazeteci Elliot Ackerman’ın ortaklaşa kaleme aldığı “2034: A Novel of the Next World War” kitapta, gelecekteki dünya savaşının yoğunlukla insansız hava araçları ve otonom insansız askeri teçhizat ile yapılacağı belirtildi.

    National Interest’ten Ethen Kim Lieser’in yazdığına göre, kitapta, 2034’te ABD savaş gemilerinin Güney Çin Denizi’ne girmesiyle “küresel yangının” başlayacağı yazıyor. Dünyanın hızla geliştiği, bu yüzden savaş alanına insansız hava alanları ve otonom insansız askeri teçhizatların hakim olacağı ifade ediliyor.

    Stavridis ve Ackerman, gerçek silahlı çatışmalara düşman sistemlerine yönelik büyük ölçekli hacker saldırılarının eşlik edeceğine inanıyor.

    Amiral, ABD’nin, çığır açan biyoteknolojiye dayalı sistemlerle bütünleşen küçük seçkin özel kuvvet gruplarını eğitmek zorunda kalacağini kaydediyor.

    Kitapta, halihazırda ülkelerin “geçmişteki savaşlar için geliştirilen silahları oluşturmaya ve edinmeye” devam ettiği, oysa insansız veya otonom silahlara odaklanılması gerektiği belirtiliyor.