Medyascope kurucusu gazeteci Ruşen Çakır, ABD’li bir vakıftan fon aldığına ilişkin “Teksaslı bir karı-kocadan aldığım fonu saklamadım. Bunu sitemizde duyurdum. Zaten anonim şirketiz ve devlet hesaplarımızı yıllardır inceliyor” ifadelerini kullandı.
Gazeteci Ruşen Çakır, kurucusu olduğu Medyascope’un ABD’li bir vakıftan fon aldığına ilişkin olarak başlayan tartışmalar hakkında konuşurken, “Teksaslı bir karı-kocadan aldığım fonu saklamadım. Bunu sitemizde duyurdum. Zaten anonim şirketiz ve devlet hesaplarımızı yıllardır inceliyor” dedi.
Sözcü yazarı Aytunç Erkin’in sorularını yanıtlayan Çakır, Erkin’in sorusu üzerine, “2005 yılında Pentagon’dan para alan gazetecilerle ilgikli yaptığı habere ilişkin olarak şunları söyledi:
“Bugün yaşananlarla farklı bir haber. Elma ile armut diyebiliriz. Bir tarafta Pentagon’dan para alanlar var diğer tarafta sivil bir vakıftan alınan fon. Elma ile armut bu!”
Erkin, Çakır’ın 7 Şubat 2005’te Vatan Gazetesi’nde “Basın skandalı” başlığıyla yayımlanan haberinde yer alan, “…Pentagon’un 50 gazeteciyi maaşa bağlayıp Amerika lehine yazılar yazdırdığı ortaya çıktı. Aralarında 4 de Türk gazeteci var… ABD Savunma Bakanlığı tarafından finanse edilen ve Amerikan politikalarını destekler nitelikte yayınlarıyla dikkat çeken bir haber sitesi büyük tartışmalara yol açtı. Southeast European Times adlı sitede 1’i Amerikalı 50 gazetecinin Pentagon’dan aldıkları maaşla çalıştığı ortaya çıkınca Bush hükümeti eleştiri bombardımanına tutuldu. Aralarında Türkçe’nin de bulunduğu 10 dilde yayın yapan sitede çalışan gazetecilerden 4’ü Türk. CNN’e göre, site ‘enformasyon savaşı’ konusunda eğitilmiş askerler tarafından yönetiliyor” cümlelerini hatırlattı.
Erkin, Ruşen Çakır’ın, söz konusu haberle ilgili olarak, “Amerikan basını kendi ordusunun psikolojik savaş için yabancı gazetecilere telif ödemesini yerden yere vururken ve Pentagon olayla ilgili soruşturma açarken, başta bu sitede para karşılığı yazanlar olmak üzere Türkiye’de bazı gazeteciler, ‘Ne olmuş yani?’ diyebiliyorlar. Söz konusu olan, gazetecilik kisvesi altında psikolojik savaştır. 20 yıllık gazeteciyim, bunun nerdeyse yarısı ‘serbest gazeteci’ olarak geçti. Bu dönemde gazetecilik kaygılarından emin olmadığım hiçbir yere para karşılığı yazı yazmadım, görüş vermedim. Bazı meslektaşlarımın enerjilerini, hem de çok ucuza, Amerikan ordusu için seferber etmiş olmaları ağırıma gidiyor. Bu arkadaşlar, dünyada birçok örneği görüldüğü gibi, özür dileyip gazeteciliği bırakmalıdırlar. Kendilerini acındırmaya çalışmayı bırakıp böyle onurlu bir yol seçerlerse Türkiye’ye bir yararları olur” değerlendirmesini yaptığını anımsattı.
‘Ruşen Çakır bugün yaşananlarla o gün yazdığı haberi ‘elma ile armut’ diye karşılaştırdı’
Erkin, “16 yıl önce gazeteci Ruşen Çakır, ‘Pentagon’dan para alan gazetecilerin enerjilerini, hem de çok ucuza, Amerikan ordusu için seferber etmiş olmaları ağırıma gidiyor’ cümlesini kuruyor! Peki… ABD merkezli bir fondan destek almak ne anlama geliyor? O kuruluşun ‘sivil’ olması mı? Ve bugün… ABD’den fon almak ‘bağımsız gazetecilik’ diye nitelendiriliyor! Hatta bazı ‘solcularımız’ bile böyle düşünüyor! ‘Psikolojik savaş’ sivil olursa kabul mü edilmeli? Ruşen Çakır bugün yaşananlarla o gün yazdığı haberi ‘elma ile armut’ diye karşılaştırdı” düşüncesini dile getirdi.
Erkin, “Son dönemde gazetecinin, ‘Ya Cumhur İttifakı’ ya da ‘Millet İttifakı’nı desteklemesi gerektiği yönünde ‘baskı’ ve algı var! Gerçeği yazmak, halkı aydınlatmak değil, AKP veya CHP karşıtlığı üzerinden sanki politik öndermiş gibi davranmaları isteniyor. Oysa ‘muhalif’ gazeteci olmaz, gerçeğin peşinde koşan gazeteci vardır. Eleştirel bakar gazeteci… İktidara da muhalefete de… Sandığa gider, oyunu kullanır ama kalemini halkın tarafında tutar! Evet… Kamu kaynaklarının iktidar gazetelerine, televizyonlarına dağıtılması ne kadar yanlışsa, bana göre ABD veya AB’den para alarak gazetecilik yapmak da yanlış! Evet… Yandaş olmak, iktidarın gücüyle kılıç sallamak ne kadar yanlışsa, başka bir devletin -ki o devlet ABD ise daha da önemli- ‘sivil’ kurumundan destek almak da yanlış… Çünkü… Herkes bilir ki, ABD’de ‘resmi-sivil’ uçlar bir noktada buluşur!” düşüncesini dile getirdi.