Rusya’da hükümet, sürü bağışıklığının oluşmasına yardımcı olması amacıyla yıl sonuna kadar 29 milyon dozdan fazla Kovid-19 aşısı satın alarak ülke nüfusunun yüzde 60’ını aşılamayı planlıyor. Bunun için bütçeden 26.5 milyar ruble (yaklaşık 361 milyon dolar) harcanacak.
Vedomosti gazetesi, Rusya’da ‘Bulaşıcı hastalıkların aşılanması’ kanunun 9. maddesinde yapılan değişikliklere ilişkin belgeye dayanarak, yıl sonuna kadar ülke nüfusunun yüzde 60’ının aşılanması için bütçeden ek 26.5 milyar ruble harcanacağını bildirdi.
Belgeye göre hükümet, şu ana kadar 37 milyon 132 bin doz Sputnik V, 500 bin doz KoviVak ve 2 milyon 167 bin doz EpiVakKorona aşısının üretimi için rezerv fonundan miktarı açıklanmayan bütçe ayırdı. Ülke nüfusunun yüzde 60’ının aşılanması için 26.5 milyar ruble tutarında 29 milyon 701 bin doz aşı daha satın alınması gerekecek. Ayrılan ek bütçenin aşığıdaki şekilde dağıtılması planlanıyor:
17 milyon 501 bin doz Sputnik V aşısı için 16 milyar 687 milyon ruble (227 milyon 313 bin dolar) 3 milyon doz Sputnik Light aşısı için 1 milyar 129 milyon ruble (15 milyon 380 bin dolar) 4 milyon 700 bin doz EpiVakKorona için 4 milyar 354 milyon ruble (59 milyon 311 bin dolar) 4 milyon 5 bin doz KoviVak için 4 milyar 286 milyon ruble (58 milyon 385 milyon dolar)
Kovid-19’a karşı aşılamanın ulusal aşılama takvimine alınması, Rusya’da vatandaşların her yıl virüse karşı ücretsiz olarak aşılanacağı anlamına geliyor. Gönüllük esasına göre yapılacak aşılamada, hükümetin yüksek enfeksiyon riski listesinde yer alan sağlık ve eğitim gibi meslek gruplarının aşılanması zorunlu olabilecek.
Rusya’da koronavirüse karşı toplu aşılama 18 Ocak’ta başlamıştı. Rusya İnsan Sağlığı ve Tüketiciyi Koruma Kurumu’ndan bir yetkili (Rospotrebnadzor) 20 Mayıs’ta yaptığı açıklamada, aşılamanın ülke genelinde düşük tempoda sürdüğünü belirtmişti. 12 Mayıs itibariyle ülkede yapılan toplam aşı sayısı 24 milyon.
Rusya Federasyonu Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Dmitriy Medvedev, bazı durumlarda ‘devletin çıkarları ve nüfusun büyük çoğunluğunun korunması adına’ aşılamanın zorunlu olabileceğini belirtmiş, aşılamaya karşı beyan edilen olumsuz görüşlerin ‘yıkıcı rol’ oynadığını ifade etmişti.
