Unutulmaz filmler arasında yer alan Titanic’in başrol oyuncusu olmasının ardından uluslararası üne kavuşan Kate Winslet, bu süreçte sürekli eleştirildiğini, zorbalığa maruz kaldığını ve bu nedenle kendisini korumaya alarak uzun süre büyük projelerde yer almaktan ‘stratejik olarak’ uzak durduğunu söyledi. 1997 yılında gösterime giren ve başrolünü Leonardo DiCaprio’yla paylaştığı ‘Titanic’in ardından gişe rekorları kıran Avatar’daki rolüyle de…
Unutulmaz filmler arasında yer alan Titanic’in başrol oyuncusu olmasının ardından uluslararası üne kavuşan Kate Winslet, bu süreçte sürekli eleştirildiğini, zorbalığa maruz kaldığını ve bu nedenle kendisini korumaya alarak uzun süre büyük projelerde yer almaktan ‘stratejik olarak’ uzak durduğunu söyledi.
1997 yılında gösterime giren ve başrolünü Leonardo DiCaprio’yla paylaştığı ‘Titanic’in ardından gişe rekorları kıran Avatar’daki rolüyle de popüler olan İngiliz oyuncu Kate Winslet, komedyen Marc Maron’un sunduğu podcast programında ünlü olduğu ilk zamanlarda yaşadığı zorluklara ilişkin konuştu.
Tanınmaya başlanmasının ardından ‘kendini korumaya aldığını’ söyleyen Winslet, “Bir şişe süt ve gazete almaya gidip gelirken beni fotoğraflayan paparazilerle dolu arabaları ve arabaları, bu çok tuhaftı” dedi.
Winslet, İngiliz basınının kendisine nazik davranmadığını belirterek, “Oldukça fazla yargılandım ve eleştirildim. Kendimi zorbalığa uğramış hissettim. ‘Tamam, bu korkunç ve umarım geçer’ diye düşündüğümü hatırlıyorum. Kesinlikle geçti, ama aynı zamanda eğer ünlü olmak buysa, ünlü olmaya hazır olmadığımı da anlamamı sağladı” diye konuştu.
Titanic’teki Rose karakteri ile kazandığı şöhretin ardından büyük bütçeli filmlerden ‘stratejik olarak’ uzak durduğunu söyleyen Winslet, ‘oyunculuğu öğrenmeye hâlâ devam ederken’ daha küçük, bağımsız filmlerde yer almayı tercih ettiğini söyledi.
