Prof. Dr. Yavuz, Sinovac aşısının etkinlik oranlarındaki farkı yorumladı: Biz belirti gösterenden test aldık

Prof. Dr. Yavuz, Sinovac aşısının etkinlik oranlarındaki farkı yorumladı: Biz belirti gösterenden test aldık
Abone Ol

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Advert

Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, Türkiye’de acil kullanım onayı ile uygulamaya giren Sinovac’ın geliştirdiği aşının çeşitli ülkelerde çıkan farklı oranlardaki etkinlik sonuçlarını yorumladı. Yavuz, “Diğer ülkelerin profili bizdekinden farklıydı, biz belirti gösterenden test aldık” dedi.

Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Yavuz, Sinovac’ın geliştirdiği CoronaVac aşısının Türkiye’de yüzde 91.25, Endonezya’da yüzde 65, Brezilya’da ise önce yüzde 78, ardından yüzde 50.38 şeklinde çok farklı etkinlik sonuçları açıklanmasıyla ilgili tartışmaları değerlendirdi.

Aşının yoğun bakım ve hastaneye yatışı engelleme oranının yüzde 90’dan fazla olduğunu belirten Prof. Dr. Yavuz, , oranlardaki bu farklılıkların, her ülkede yürütülen üçüncü faz çalışmalarındaki gönüllü özellikleri ve izlenen parametrelerin farklı olmasından kaynaklandığını vurguladı.

Prof. Dr. Yavuz, Brezilya’daki çalışmalarda Türkiye’den farklı olarak hem farklı yaş grubundan gönüllülerin dahil edildiğini, hem de sadece sağlık çalışanları üzerinde yürütüldüğünü söyledi. “Örneğin onlar ‘Çok hafif belirtiler’ demişler. Türkiye’deki faz 3 çalışmasında biz belirtileri hafif, orta ve ağır olarak sınıfladık” diyen Prof. Dr. Yavuz, Kovid-19 aşılarında en önemli kriterin ölüm ve ağır hastalığı engelleme başarısı olduğunu, CoronaVac dahil, dünyada acil kullanım onayı alan tüm aşıların da yüzde 90’ın üzerinde başarı gösterdiğini vurguladı.

‘Çok hafif vakalar eklenince oran düştü’

Prof. Dr. Yavuz, sağlık çalışanlarının tetkik yaptırma ihtimallerinin daha fazla olması nedeniyle, hastalığı çok çok hafif, hiçbir belirtisi olmadan geçiren gönüllülerin dahi tespit edilebildiğini ve bunun da o ülkedeki çalışmanın oranlarını etkileyebileceğini söyledi.

‘Brezilya’daki gönüllülerin yaş grubu ve profili bizdekinden farklı’

Prof. Dr. Yavuz, CoronaVac aşısının üçüncü faz çalışmalarının farklı ülkelerde yapıldığını hatırlatarak şunları kaydetti:

“Brezilya’daki çalışmaya dahil edilen gönüllülerin yaş grubu ve profili bizdekinden farklıydı. Biz, 18-59 yaş arası gönüllüleri aldık çalışmaya. Normal vatandaşlar da dahil edildi bizde. Brezilya’daki çalışmaya ise sadece sağlık çalışanları alındı. Sağlık çalışanları, daha özellikli bir grup. Hem hastalığa yakalanma riskleri daha fazla, hem de çok az bir semptomda bile tetkik yaptırma olasılıkları daha yüksek. Brezilya’da diyelim ki sağlık çalışanıysa bütün hepsi, en ufak bir semptomda örnek aldıkları için asemptomatik ya da çok daha hafif enfeksiyon, yani normalde yakınması bile olmayan enfeksiyonlar da yakalanmış olabilir.”

Brezilya’daki çalışmada vaka gruplandırmasının da Türkiye’deki çalışmadan farklı olduğunu anlatan Prof. Dr. Yavuz, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Biz (belirtileri) hafif biliyoruz, orta biliyoruz, ağır biliyoruz. ‘Çok hafif’ de eklemiş onlar örneğin. Bizdeki çalışmada gerçekten semptomatik olanlardan yani belirti gösterenlerden test aldık. Ama tüm bunları çalışmalar tam olarak açıklandığında daha rahat görebileceğiz.”

Acil kullanım onayı verilmiş aşıların hiçbirinin asemptomatik enfeksiyonları tamamen engellemediği ve asemptomatik enfeksiyonları ne kadar engellediği konusunda bir veri olmadığını belirten Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, “Sadece İngiltere’de AstraZeneca Oxford aşısının yüzde 59 oranında asemptomatik enfeksiyonları engellediği gösterildi. Yani hiç semptom göstermiyor ama PCR testi pozitif çıkıyor” dedi.

Virüsün solunum yollarından bulaştığı ancak aşıların hepsinin solunum yollarını uyarmadığına dikkat çeken Bilim Kurulu üyesi, akciğerlerdeki bağışıklık sistemini yeterince uyardığı için ağır hastalanma olasılığı olmadığını belirtti.

‘mRNA aşılarının antikor titresi daha yüksek’

‘Yaşlı ve yüksek riskli gruba Pfizer-BioNTech (mRNA) aşısı yapılmalıydı’ tartışmalarına da değinen Prof. Dr. Yavuz, şunları söyledi:

“mRNA aşılarının antikor titresi daha yüksek oluyor, bunu biliyoruz. O nedenle de aslında 65 yaş üstüne mRNA aşısı yapılsa daha iyi olabilirdi görüşleri var. Ancak şunu da unutmamak lazım, elinizde ölüm oranını, ağır hastalık oranını azaltan bir aşı varken o grubu bekletemezsiniz. Bu insanlar hastalanıp hayatlarını kaybederse daha büyük bir zararınız olur. Sonuçta (inaktif) aşının şimdiye kadar yapılan çalışmalarda ciddi bir yan etkisi de görülmüş değil. Elinizde böyle bir olanak varken bunu yapmamak akılcı olmazdı. Yani bu insanları bekletip altı ay sonra gelecek mRNA aşılarından yapalım demek çılgınlık olurdu.”

Bu Yazıya Tepki Ver
Giriş Yap

Habere Doğru ayrıcalıklarındandan yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!