Emekliler zam oranlarına tepkili: Elimize 100 lira geçsin eve bir şey alalım diye, günlük yevmiyeli işlerde çalışıyoruz

Emekliler zam oranlarına tepkili: Elimize 100 lira geçsin eve bir şey alalım diye, günlük yevmiyeli işlerde çalışıyoruz
Abone Ol

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala
Advert

Geçtiğimiz günlerde açıklanan maaşlarına yapılacak artış oranı, emeklileri memnun etmedi. Emekli Cezmi Arslan “Elimize 100-150 lira geçsin de eve bir şeyler alalım diye günlük yevmiyeli işlerde çalışıyoruz” derken, Türkiye Emekliler Derneği Başkanı Kazım Ergün ise emekli maaşlarına yüzdeyle değil, eşit miktarda zam yapılması görüşünde.

Türkiye’de bulunan yaklaşık 13 milyon emekli, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Aralık ayı enflasyonunu bekliyordu ancak açıklanan orana bağlı olarak emekli maaşlarına gelecek zam ülkenin belki de en mağdur kesimlerinden biri olan emeklileri memnun etmedi. 

Memur maaşı ve emekli aylıklarında yapılacak artışlarda tüketici fiyat endeksi (TÜFE) dikkate alınıyor. Bu verilere göre, SSK ve BAĞ-KUR emekli aylıklarına bu ay yüzde 8.36 oranında zam yapılacak. Emekli Sandığı’ndan ödenen emekli aylıklarına da yüzde 7.36 oranında artış olacak. 

Buna göre, en düşük esnaf emeklisinin aylığı 1627 liradan 1763 liraya çıkacakken, en düşük işçi emeklisinin aylığı 1335 liradan 1447 liraya yükselecek. En düşük emekli memur aylığı da 2 bin 814 liradan 3 bin 21 liraya çıkacak ve en düşük çiftçi emeklisinin aylığı ise 1534 liradan 1662 liraya yükselecek.

Araştırma: Türkiye’de 2.6 milyon emekli 763 lira aylık alıyor

DİSK-AR’ın Ekim 2020’de yayınladığı araştırmaya göre, en düşük emekli aylık ve geliri alan yüzde 20’lik diliminde bulunan 2,6 milyon emekli ve hak sahibinin aylık harcanabilir geliri Temmuz 2020 itibariyle yaklaşık 763 TL ve Türkiye’nin emeklilerinin yaklaşık yüzde 60’ı asgari ücretin altında aylık alıyor. 

Aynı araştırmaya göre, emeklilerin yüzde 47’si ya çalışıyor ya da iş arıyor. Bu oran 2002’de yüzde 36 idi. 

İŞKUR verilerine göre ise Ocak-Kasım 2020 döneminde 55 – 65 üstü yaş grubunda işe yerleştirilenlerin sayısı 15 bin 757 oldu. Bu sayı 2019 yılında 32 bin 97 kişiydi. 

Tüm bu bilgiler göz önüne alındığında emeklilerin durumu pek iç açıcı durmuyor. Gıda ürünlerinde yüzde 40’lara kadar enflasyon oranları varken gelen bu cüzi miktardaki zam oranı, emeklileri 2021 yılında nasıl etkileyecek? Sigorta emeklisi Cezmi Arslan yeni yılın emekli maaşıyla nasıl geçineceğini, Türkiye Emekliler Derneği Genel Başkanı Kazım Ergün ise yapılması gerekenleri Sputnik’e anlattı. 

‘Anlaşılan ölene kadar çalışacağız, bin 500 lirayı yemeğe, ısınmaya nasıl yetiştirelim’

Adapazarı’nda yaşayan ve 3 sene önce sigortadan emekli olan 53 yaşındaki Cezmi Arslan, her geçen senenin daha da kötüye gittiğini söylüyor. 

Asgari ücretin neredeyse 3 bin liraya olmasına rağmen, emekli maaşlarının buna yaklaşmadığını söyleyen Arslan “Bizim geçimimiz zaten bozuk. 1618 lira alıyordum geçen sene. Bana bu sene 100 lira zam geldi, bu benim neyime yetecek? Yemeğe, ısınmaya çok zam geldi, bu zam hangi birine yetecek? Türkiye’de 6 ay boyunca 100 lira zam mı olurmuş? Bu zam değil, çocuk kandırmak. Hani ufak çocuklar olur da ağzına şeker verince susar, bize de bunu yapıyorlar. Ben 3 senedir emekliyim. Emekli olduğumda maaşım 1030 liraydı. Ha geçen sene, ha bu sene. Her sene daha da kötüye gidiyor. Bugün 3 bin liraya yakın asgari ücretin olduğu bir ülkede bin 500 lira emekli maaşıyla nasıl geçineceğiz? Bu sistem böyle bir sistem, ölene kadar çalışacağız.

‘Bir teneke yağ olmuş 80 lira, artık insanlar emekli olmasın, kendilerini atsınlar nehirden aşağıya’

Emekli olmak da bir anlam ifade etmiyor artık. Emekli oluyorsunuz, aldığınız maaş bin 500 lira. Çalışmadan nasıl geçinelim? Bugün bir teneke yağ 80 lira. Bence artık insanlar emekli olmasın, kendilerini atsınlar nehirden aşağıya, daha iyi. İnsanları buna sürüklüyorlar artık” dedi. 

‘Günlük yevmiyeli işlerde çalışıyoruz, elimize 100-150 lira geçsin de eve bir şeyler alalım diye’

Koronavirüs önlemleri yüzünden çalıştıkları günlük işlerin de bozulduğunu anlatan Arslan “Bu koronavirüs yüzünden çalışamıyoruz. İnanır mısınız, 4-5 arkadaş günlük yevmiyeli işler için çarşıya gitmeye başladık. 100-150 lira kazanalım da, eve bir şeyler alabilelim diye. Benim Allah’a şükür sağlığım yerinde de, gidip günlük yevmiyeli işler yapabiliyorum. Geçen sene de çalışmaya çalışıyorduk” ifadelerini kullandı. 

‘Bana yarın para verseler Türkiye’yi terk ederim’

Arslan “Bir gün çıktılar, ‘emekli maaşını bin 500 lira yapıyoruz’ dediler, insanlar da şak şak alkışladı. Bizim halimize yazık, günah. Bize hiçbir destek de gelmedi. Bakmayın, ben suyunu içiyorsam parasını verip içiyorum, elektriğini kullanırsam parasını verip kullanıyorum. Bana yarın para verseler Türkiye’yi de terkederim. 

Benim çocuğum korona geçirdi. Geldi ekipler diyorlar ki ‘10 gün evde kalacaksın’. Onlara da söyledim. Ben 10 gün dışarı çıkmazsam, çalışamazsam ne yiyip ne içeceğim? Bana diyorlar ki ‘haklısınız’. Haklılık karın doyurmuyor ki” diye ekledi.  

‘Enflasyon sepetinde 418 kalem mal var, emeklilere sorun 300’ünü değil kullanmayı, adını bilmez’

Türkiye Emekliler Derneği Genel Başkanı Kazım Ergün, ise enflasyonu hesaplayanlarla, enflasyonu cebinde hissedenlerin hesabının birbirini tutmadığını söyleyerek “Emekliler yaşadıkları enflasyonun yüksek olduğunu, aldıkları maaşın da düşük olduğunu söylüyorlar. Biz de kuruluş olarak Türkiye İstatistik Kurumu’nun hesaplarını eksik yaptığını söylüyoruz, yaşadığımız hayatla ilgisi olmadığını söylüyoruz. Yaşadığımız hayatla, masa başında enflasyon hesabı yapan insanların hesabı birbirini tutmuyor. Belli ürünlere yüzde 30-40-50 zam gelmiş. Enflasyon sepetinde 418 kalem mal var, emeklileri imtihan edin 300’ünü değil kullanmayı, adını bilmez. Emeklinin en çok ihtiyaç duyduğu gıda, barınma, ısınmadır” dedi. 

‘Emeklilerin maaşını çalışanlar öder, bir emekliye 4 çalışan düşmesi gerekirken Türkiye’de 2 çalışan bile düşmüyor’

Dünyadaki emekli-çalışan dengesinin 1 emekliye 4 çalışan olduğuna vurgu yapan Ergün, Türkiye’de bu dengenin olmadığına işaret etti: 

Emekliye zammı TÜİK belirliyor ama emeklinin maaşını çalışanlar ödüyor. Sosyal güvenlik primleri havuzda toplanıyor. Dünyada bir ölçü vardır. Bu ölçü de bir emekliye en az dört çalışan olmasıdır. Türkiye’deki emekli sayısını 14 milyondan hesaplarsanız, en az 56 milyon insanın kayıtlı bir şekilde çalışıyor olması lazım. Şu anda Türkiye’de bir emekliye 2 çalışan bile düşmüyor. Türkiye’nin kurtuluşu, istihdamı yükseltmesidir. Türkiye’yi kim yönetirse yönetsin, çocuklarımız, torunlarımız kayıtlı bir şekilde çalışacaklar, şerefli devletimiz vergi alacak, sosyal güvenlik kurumu vergi alacak ve neticede bu havuzlar dolacak.

‘Vergiyi kaldıralım diyorlar, devletler bütçelerini vergiyle yapar’

Vergiyi kaldırma yönteminin devleti zora sokacağına dikkat çeken Ergün “Diyorlar ‘vergiyi kaldıralım’, devletler topladıkları vergiyle bütçesini yapıyor. Ben de isterim emeklilere değil 2 bin 800, 4 bin lira versinler. Devletimiz yardım etmesin emekliler maaşlarını alamaz, hastaneye gidemezler. Endişemi paylaşıyorum, bir ara dünyada sıkıntılı ülkeler emeklilerin maaşlarını kestiler. Allah’ım o noktaya düşürmesin Türkiye’yi, mevcuttan da mahrum kalırız” diye konuştu.  

‘Emekliye yüzde ile zam verilmemeli, bu şekilde makas açılıyor’

Ergün emeklilere yüzdeyle zam verilmesinin maaşlar arasındaki makası açtığına işaret ederek “Ben emeklilere yüzde ile zam verilmesine de karşıyım. Yüzde 10 zamda 2 bin lira maaş alan biri 200 lira zam alırken, 8 bin lira maaş alan 800 lira zam alıyor. Bu durumda makas iyice açılmış oluyor. Halbuki emekliler aynı çarşıya, pazara, bakkala çıkıyor. Emekliye verilen maaş anasının ak sütü gibi helaldir. Çünkü bu para yurtdışına kaçmaz. Emekliler ihtiyacını karşılar, bundan da tüm kesimler istifade eder. Ekonominin çarkı döner” dedi.  

‘Erken emeklilik Türkiye’nin yıllar yılı canını yakmıştır’

Türkiye’nin yıllarca çalışanları erken emekli ettiğine dikkat çeken Ergün “İnsanın en verimli çağları 40-60 yaş arasıdır. Türkiye yıllarca kadını 38, erkeği 42 yaşında emekli etti. Bu şekilde emekli olanlar emekli maaşıyla geçinemediği için 2 sene sonra iş aramaya başladı. Çünkü emeklilikte normal çalışma hayatınızda aldığınızdan daha az bir maaş alırsınız. Bu tüm dünyada böyledir. Erken emeklilik Türkiye’nin yıllar yılı canını yakmıştır” ifadelerini kullandı. 

Yazıda ifade edilen görüş ve düşünceler, Sputnik’in görüşlerini yansıtmayabilir.

Bu Yazıya Tepki Ver
Giriş Yap

Habere Doğru ayrıcalıklarındandan yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!