Koronavirüs kabusunun yeniden alevlenmesiyle otomobil fiyatları da tekrardan tırmanışa geçti. Pek çok ülkedeki otomobil üretimi yarı yarıya azalınca sıfır otomobil fiyatları arttı. Bununla birlikte 2. el otomobillerin fiyatında da yükselme oldu.
Döviz kurlarının belli bir seviyeye kadar yükselmesi, ülkeye gelen sınırlı sayıdaki sıfır otomobillerin de al-satçılar tarafından toplanarak karaborsa fiyatına satılması işleri çığırından çıkardı.
Bir de arttırılan ÖTV vergisi var. Malum Ekim itibariyle gümrük giriş fiyatı 130.000 TL ve üzeri olan araçlardan alınan ÖTV oranı yüzde 60’tan yüzde 80’e çıkmıştı.
Döviz kurlarının yükselmesiyle birlikte bu dilim içerisine giren otomobillerin sayısı da arttı. Bu bağlamda ikinci el otomobil fiyatlarında da artışlar meydana geldi.
Normal şartlarda bu aylarda otomobil fiyatlarında gözle görülür düşüşler olurdu. Fakat artık işler bu şekilde yürümüyor. Öyle ki otomobil fiyatları her an, her daim artış moduna girmiş durumda. Elbette bu hoş bir durum değil. Fakat elden de bir şey gelmiyor.
Hali hazırda 40.000 – 50.000 TL civarına eli yüzü düzgün bir araç almak bile neredeyse imkansız diyebiliriz. Hal böyle olunca normal orta segment bir otomobilin fiyatı bile rahat bir şekilde 70.000 – 80.000 TL’yi buluyor.
Kasım ayı ile birlikte döviz kurlarındaki ani artışlar, 2. el otomobillerin fiyatlarını da arttırdı. Elbette bu artışlarda al-satçı olarak tabir ettiğimiz kitlelerin payını da es geçmemek gerekiyor.